Evli çiftin iki tane birbirinden güzel kızları varmış. Ama bir tane de oğulları olsun istiyorlarmış. Bir süre sonra kadın 3. kez hamile kalmış. Aradan aylar geçmiş doğum zamanı gelip çatmış. Adam, doğumhane kapısında bir oraya bir buraya yürürken, hemşire kapıyı açıp; "Müjde!!! Nur topu gibi bir oğlunuz oldu!" demiş. Adam sevinçten ne yapacağını şaşırmış. Hemşire bebeği getirip adamın kucağına vermiş. Adam, bebeğin yüzüne bakar bakmaz bağırmış:
- Aman Tanrım! Bu hayatımda gördüğüm en çirkin bebek!
Bir dişi, bir erkek kırkayak evlenmişler. Gerdeğe girerlerken erkek kırkayak dişi kırkayağa demiş ki; “Hadi canım uğraştırma beni, söyle hangi bacağının arasında?”
İki adam öbür tarafın kapısında konuşuyorlarmış. Biri sormuş:
- Sen nasıl öldün?
Öbür adam:
- Donarak öldüm!
Diğeri:
- Donarak ölmek nasıl bir şey?
Adam yanıtlamış:
- Önce ellerin uyuşuyor, sonra beynin, sonra da ölüyorsun. Peki sen nasıl öldün?
- Ben karımın beni aldattığını öğrendim, eve gittim, büyük bir hızla evin her yerini aradım çatıya çıktığımda tempoya dayanamayarak, kalp krizine yenik düştüm!