Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Öğretmen sınıfta madenleri ve ne kadar değerli olduklarını anlatıyormuş. Dersin bitiminde çocuklara sormuş:

- Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?

Önce John cevap vermiş:

- Platin, öğretmenim. Onunla kendime bir Porsche alırdım!

Ardından Mike cevaplamış:

- Altın, öğretmenim. Altınlarımla kendime son model bir Cadillac alırdım!

En son Küçük Joe yanıtlamış:

- Silikon, öğretmenim. Ablamda iki tane var, kapının önündeki arabaları hayal bile edemezsiniz!...

Oy ver:
loading
4(11 oy)

Askerde İstanbul'lu bir arkadaş acemiliği tamamlamış, kura çekiyor... Elini torbaya daldırmış, bir kağıt seçmiş. Komutan: "Bu mu oğlum?". Asker: "Hayır komutanım; ben Sarıyer'liyim ve Sarıyer Orduevi'ni istiyorum. İçime doğdu bu kura İstanbul ama Sarıyer değil!" demiş ve kağıdı açmadan torbaya atmış. Karıştırmış, karıştırmış ve bir kağıt çıkartmış. Komutan:

- Evladım bu mudur?

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Adam kafayı çekmiş, sokağın ortasında, nara atıp duruyor. Arada bir de hükümete ağza alınmayacak küfürler savuruyor. Tabii polis hemen yetişiyor ve bizimki; kendini karakolda komiserin karşısında buluyor. Komiser, adama sinirli sinirli kafasını sallayarak:

- Sen... diyor. Kimsin be, a kaz kafalı, a hayvan? Sen nasıl küfür edersin hükümete, a sersem?

Adamcağız, aklı başına gelmis, durumun farkına varmış, hemen:

- Komiserim... diyor. Ben vallahi Arjantin hükümetine küfür ettim!

Komiser, hırsla yerinden fırlayıp, haykırıyor:

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış. Birincisi başlamış:

- Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim, sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi.

Diğeri atlamış:

- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yıl sonra olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı.

Üçüncüsü başlamış:

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı... Eve geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor. Ertesi hafta daha uzağa bırakır. Geri gelir bizimki gene kanepenin üzerinde!... Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene evde!... En sonunda alır hayvanı gider... Gider... Gider... Akşam evin telefonu çalar.. Karısı telefonu açar. Karşısında kocası.

- Alo? Necla kedi evde mi?

- Evdeee...

- Versene şu lavuğu bana yolu tarif etsin!...

Oy ver:
loading
5(5 oy)

Sayfalar