Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Üç deli hastaneden kaçmaya karar verirler. Fakat üçüncü katta olduklarından işleri biraz zordur. En yaşlılarının aklına bir fikir gelir:

- Her gün bir çarşaf çalacağız, birbirlerine bağlayıp pencereden ineceğiz... Üç çarşaf... Üç gün sonra özgürüz.

Anlaştıkları gibi her gün bir çarşaf çalarlar, üç çarşafı tamamladıktak sonra birbirlerine bağlarlar. En küçüklerinin denemesi için aşağıya sarkıtmaya karar verirler. En küçükleri bağlanan çarşaflardan aşağı iner bir süre sonra nefes nefese, yukarı çıkar. Gözleri çıkacakmışcasına telaşla:

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Yavru kutup ayısı annesine sorar:

- Anne sen kutup ayısı mısın?

- Evet yavrum!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet yavrum!

Sonra babasının yanına gider...

- Baba sen kutup ayısı mısın?

- Evet yavrum!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet yavrum!

Buradan da ablasının yanına...

- Abla sen kutup ayısı mısın?

- Evet canım!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet canım!

- Eee... Ben niye üşüyorum anasını satayım!!!

Oy ver:
loading
4(11 oy)

Türkiye'den, Rusya'ya 3 tane ajan gidecekmiş. Türk komutanı, ajanlara: "Çuvallar içinde gideceksiniz. Kontrol eden olursa başka bir şeyin taklitini yapın!" demiş. Ajanlar trene sızıp, çuvallara girmişler. Bir Rus askeri kontrol için çuvalların bulunduğu vagona gelmiş. Ajan Ahmet'in bulunduğu çuvala tekme atmış. Çuvaldan; "Miyav... Miyav..." diye ses gelmiş. Rus asker, kendi kendine; bu çuvalda kedi var diye düşünmüş. Rus asker, Ajan Ali'nin bulunduğu çuvala tekme atmış. Çuvaldan; "Hav... Hav..." diye ses gelmiş. Rus asker, kendi kendine; bu çuvalda köpek var diye düşünmüş.

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Tonyalı Cemal, Temel'e övünüyormuş:

- Benim büyük dedem, Sarıkamış'ta savaşmış... Dedem, Kurtuluş Savaşı'nda savaşmış... Babam Kore'de savaşmış...

Temel, Dursuna küçümseyerek bakmış:

- Ula sizin aile de amma geçumsuzmuş!...

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Üç sinek birgün otele gitmişler. Resepsiyondan bir oda istemişler. Resepsiyon: "Oda kalmadı!" demiş. Sineklerin biri paspasın altına, diğeri ise lavabonun içine, ötekisi de tuvaletin içine girmiş. Sabahleyin hepsi biraraya toplanıp konuşuyorlarmış. Paspasın altına giren sinek:

- Hiç rahat edemedim! Gelen geçen üzerime bastı, demiş.

Lavabonun içindeki:

- Hiç rahat edemedim! Gece çok yağmur yağdı, demiş.

Tuvalete giren sinek ise:

- Hiç rahat edemedim! Gece hava bozdu; önce gök gürültüsü, sonra yağmur, sonra kar!...

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Sayfalar