Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Temel, kafasını ekmek fırınının kapısından içeri uzatıp:

- Uşağum, oradan bir ekmek vermeni rica edeyrum.

Fırıncı da Karadenizlidir:

- Ula parasini verecek misun?

Temel:

- Elbette vereceğum uşağum.

Fırıncı:

- Haçan parasini vereceksen ne diye rica edeyisun?

Oy ver:
loading
4(12 oy)

Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı, uzun bir nöbetin sonunda polis nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi:

- Sizi bütün gün bekledim!

Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla, iç çekerek cevap verdi:

- Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de!

Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git, git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.

Oy ver:
loading
4.5(2 oy)

Bir gün iyi giyimli bir adam Vatikan'a gelir. Üzerindeki takım elbisenin çok pahalı olduğu bellidir. Adam Papa ile görüşmek istiyordur. Kendisini kardinale götürürler. Adam ısrar eder:

- Yanlış anlamayın sayın kardinal... Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.

Sonunda adamı Papa'nın huzuruna çıkarırlar. Adamın ısrarıyla kardinaller de çıkarılıp adam ve Papa başbaşa bırakılır.

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Zamanının ünlü güftekârlarından Tamburî Osman Nihat Bey çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu bir gün Kızılay'a doğru yürürken hemen önü sıra çok güzel, endâmlı, alımlı bir bayanın yürüdüğünü fark etmiş. Osman Nihat Bey bayanın yanına yaklaşıp, başlamış kur yapmaya:

- Aman ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın... Ya saçların omuzlara dökülüşü...

Kadın omuzunun üzerinden arkasına şöyle bir bakıp, kafasını çevirmiş... Ve sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış. Dil dökmeye devam etmiş:

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Temel'e sormuşlar:

- "Yarın dünyaya dev bir meteor çarpacak. Okyanuslar taşaçak, dünya nüfusunun yarısı o anda ölecek... Havaya yükselen tozlar dünyayı karanlığa gömecek, buzul çağı başlayacak... Kalan insanlar da bu çağda ortadan kalkacaklar. İnsanlığın sonu gelecek." Böyle bir felaketi önceden haber alacak olsan ne yapardın?

Temel hiç düşünmeden yanıtlamış:

- Bütün paramı dolara yatırırdım!...

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Sayfalar