Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Adam karısı ile kaldırımda yürürlerken karşı yönden gelen bir fıstıkla karşılaşmışlar, kız geçer geçmez:

- Kadınları anlayamıyorum, demiş karısı. Gümüş gerdanlık, iki bilezik, telkari küpeler takmış, tırnaklarına Cutex oje sürmüş, kulak arkalarına Chanel 5 sıkmış, Yves Saint Laurent çantası var.

- Hepsine nasıl dikkat ettin yahu? demiş adam. Şu kadınlardan korkulur!

- Sen dikkat etmedin mi sanki?

- Yoo... demiş adam. Sadece uzun bacakları, küçücük bir poposu, dolgun gögüsleri vardı... Ha bir de yüzüğü yoktu!...

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Öğrenci olaylarının yaşandığı günler... Polis, Diyarbakır’da bir öğrenci evini basmış, bir sürü kitap toplamış, öğrenciler bir köşede sinmiş oturuyor, ama öyle pek de tehlikeli bir şey yok bulunanlar arasında. Çocukları asıl endişelendiren, arkalarındaki duvarda asılı Karl Marx resmi. Bir ara, polislerden biri sormuş:

- Ula bu kimin resmidir?

"Hah" demiş çocuk içinden, şimdi bittik...

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

- Eve geldiğimde kocamı yatağımızda hizmetçiyle yakalamayım mı?...

- Eee... Ne yaptın?

- Evden çıkarken yatak odasını kitleyip anahtarı yanıma almaya başladım...

- İşe yaradı mı bari?

- Hem de nasıl... O günden sonra artık divanı kullanmaya başladılar!...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Adam koltuğunda, gazetede "Gün boyu kadınların erkeklerden çok daha fazla konuştuklarını" okumuş. Kendi de bundan şikâyetçi. Gazeteyle mutfağa koşmuş:

- Bak... demiş. Erkekler günde toplam 15 bin kelime konuşurken kadınlar 30 bin laf ediyorlarmış.

Karısı gülmüş:

- Tabii... demiş. Söylediğimiz her şeyi tekrar etmek zorunda kalıyoruz!...

- Ne dedin?...

Oy ver:
loading
2(2 oy)

Sabahtan beri nefes almadan çalışan iş adamı, işten çıkıp eve gideceği sırada, kendisi gibi yoğun çalışan sekreterine bir öneride bulunmuş. Haydi birlikte yemeğe gidelim. Gitmişler, adam yemekte sormuş: "Dans etmeye gidelim mi?". "Olur" demiş sekreteri. Birlikte diskoteğe gitmişler. Sonra sekreterin evine gitmişler. Bir güzel sevişmişler. Sonra evine gelmiş adam. Arabasını park etmiş garaja. Cebinden bir parça tebeşir çıkarmış. Elbisesine irili ufakli çizikler atmış, biraz da eline bulaştırmış. Eve girdiğinde kendisini salonda bekleyen karısı sormuş:

- Neredeydin?

Oy ver:
loading
5(1 oy)

Sayfalar