Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

80'lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler. Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl sonra ihtiyar karısını doğum yapmak üzere hastahaneye getirir. Herkes şaşkınlık içindedir. Derken hemşire gelip adamı tebrik eder;

- Bu mükemmel bir şey! Bu yaşta bunu nasıl başardınız?

- Eee... der ihtiyar. Motoru sıcak tutacaksın kızım!

Ertesi yıl 80'lik ihtiyarın 20'lik karısı tekrar hamile kalır ve yine aynı hastaneye gelirler. Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde:

- Tebrik ederim, bu olağanüstü bir şey!

Oy ver:
loading
2(19 oy)

Muzip, kekeme bir dağcı, kendisi gibi dağcı bir arkadaşıyla birlikte dağa tırmanacaklarmış. Tırmanışın yarısında kekeme dağcı telaşlı bir şekilde başlamış:

- Çad.. çad.. çad...

Diğer dağcı, kendini zorlayak tırmanmaya çalışırken; bir aralık duraksayıp:

- Yukarı çıkalım, söylersin dostum demiş.

Zirveye vardıklarında, hala nefes nefese haldeyken sormuş:

Oy ver:
loading
4(51 oy)

Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor.

Oy ver:
loading
4(17 oy)

Sabah kahvaltıda kadın:

- Eminim sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile! dedi.

- Tabii hatırlıyorum! dedi adam.

Çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı. Çicekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı. Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa köşedeki pastahanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti. Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı. Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı.

Oy ver:
loading
3(40 oy)

Karınca hanım gelinlikle şarkı söyleyerek koşturuyormuş ormanda. Bunu gören karga bey sormuş: "Hayırdır karınca hanım?". Karınca hanım: "Evleniyorum" demiş. Karga bey: "Kiminle?" diye sormuş. Karınca hanım: "Fil beyle" diye yanıtlamış. Akşama düğün yapılmış, takılar takılmış ve karınca hanımla fil bey evlerinin yolunu tutmuşlar. Aradan kısa bir zaman sonra karınca hanımın çığlıkları duyulmaya başlamış, kapı açılmış ve karınca hanım ağlayarak evden çıkmış. Bunu görenler merakla sormuşlar:

- Ne oldu karınca hanım?

Karınca hanım ağlayarak:

Oy ver:
loading
4.5(44 oy)

Sayfalar