Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:

- Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?

Nuri parmak kaldırıp cevapladı:

- Erimez,öğretmenim.

- Evet erimez, neden erimez?

- Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan!...

Oy ver:
loading
3.5(28 oy)

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Nasrettin Hoca evinin önüne oturmuş çocukları izlerken komşusu gelmiş.

- Hocam! demiş. Başım çok ağrıyor, acaba sende hap var mı?

- Hapa ne gerek var? demiş Hoca. Benim de geçenlerde dişim ağrıyordu çektirdim! Sen de başını çektirsene!

Oy ver:
loading
4.5(24 oy)

Mahkeme salonu tam bir curcuna yerine dönmek üzereydi ki hakim gürledi:

- Tek kelime daha eden olursa evine yollarım!

Tutuklu sanık ayağa kalkıp alkışlamaya ve tezahürata başladı:

- Hakim baba çok yaşa!... Hakim baba çok yaşa!...

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Bir gün Temel'in kızı evlenmiş. Birkaç hafta sonra evlendiği adam kızı dövmüş. Kız da ağlayarak Temel'in yanına gitmiş, durumu anlatmış. Temel bunu dinledikten sonra kızı bir de kendisi dövmüş. Temel'e sormuşlar:

- Kızını niye dövdün?

Temel de demiş:

- Kızımı dövenin ben de karısını döverim!...

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Sayfalar