Temel seçimlerde millet vekilliğine adaylığını koymuş. Birkaç yerde konuşma yapması gerekiyormuş. Halka hitap edeceği yere gelmiş. Ağır adımlarla kürsüye yürürken, bir yandan da konuşma metnini cebinden çıkarmaya çalışıyormuş. Kürsüye vardığında konuşmayı bulamamış. Bozuntuya vermemeye çalışarak son bir kez kontrol etmiş. Bu çabası da nafile olunca, gayet resmi bir ifadeyle durumu açıklamış: Millet Vekili Temel hakkında devamını oku »
Yıllık izne çıkan 3 mühendis arkadaşın yolda arabaları bozulur. İlk olarak makine mühendisi uğraşır ama becermez. Daha sonra elektirik mühendisi uğraşır... O da beceremez. Son olarak bilgisayar mühendisine; "Sen de biraz uğraş bakalım!" derler. Bilgisayar mühendisi:
- Şey... Reki, o zaman arabadan inip tekrar binsek???
İngiliz generali, çok genç bir subay olan oğlunu yanında yaver olarak almıştı. General oğlunu, yaşlı bir albaya emrini iletmesi için görevlendirildi. Genç subay, albayın yanına gittiğinde, biraz da acemilikle...
- Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim!
Paraşütle atlamayı hatırlatan komutan; "İlk önce kendinizi boşluğa bırakacaksınız... Sonra 10'a kadar sayıp; şu ipi çekerek paraşütünüzü açın! Sakın ha paraşütü erken açmayın. Haydi göreyim aslanlarım sizi!" demiş. Askerlerin hepsi yere indikten sonra; içlerinden birinin, paraşütününün açılmayıp, yere çakıldığını farketmişler. Bakmışlar yaşıyor, hemen hastaneye yetiştirmişler. Doktorlar askeri ameliyata alırlarken, askerin bir şeyler mırıldandığını farketmişler. Doktorun biri daha dikkatli dinlemiş... Asker: