Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Miami de üstü açık spor arabasıyla gezen sarışın afeti trafik polisi durdurur...

- Hanımefendi ehliyetinizi görebilirmiyim?

- Nedir o?

- Hani araç kullanırken yanınızda taşımanız gereken belge, kredi kartı boyutlarında ve üzerinde resminiz olur.

- Sarışın bayan çantasını aracın koltuğuna boşaltır ve ehliyeti bulur ve memura uzatır.

- Hanımefendi ruhsatı görebilirmiyim?

- Oda ne?

- Tabiri caiz ise aracınızın kimlik kartı. Genelde torpido gözünde bulunur.

- Bayan torpido gözünü bulur ruhsatı uzatır.

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Çok yaşlı bi teyze intihar etmeye karar vermiş. Kendini kalbinden vuracakmış ama kalbinin nerede olduğunu unutmuş. Doktora gidip sormuş:

- Doktor bey kalp tam olarak nerededir?

Doktor da:

- Göğüsün üç parmak altındadır, demiş.

Kadın evine gitmiş ertesi gün gazetelerde şöyle bir yazı çıkmış: "YAŞLI BİR KADIN KENDİNİ DİZ KAPAĞINDAN VURDU..."

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

İki deli, akıl hastahanesinden kaçmaya karar vermişler. Gece vakti hızlı bir şekilde duvardan atlayarak boşluktaki tarlaya çıkmışlar. Tellerin arasından sürünerek ilerlerken bir bekçi bunların hışırtısını duymuş. Hemen bağırmış: "Kim var orada?". Delilerden biri hemen: "Miyaw, miyaww" diye seslenmiş. Hışırtıyı kedinin çıkardığını zanneden bekçi tam geri dönecekken deliler yine sürünmeye başlamışlar ve yine bir hışırtılar başlamış. Bekçi hemen dönmüş ve bağırmış: "Kim var orada?" İyice sinirlenen deli:

- Miyav dedik ya ulan!...

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

KGB karargahındaki telefon çalmış:

- Alo?.. Komşum Salamon bir devlet düşmanı.. Odunluğunda deklare edilmemiş elmaslar saklıyor!

- Not edildi, merak etmeyin.

Ertesi gün KGB Salamon'un evini basmış. Odunluğa dalmışlar. Tüm odunları kırmışlar, içlerine bakmışlar. Bir tek elmas bile bulamamışlar. Salamon'a sövmüşler ve gitmişler. Akşam üzeri Salamon'un telefonu çalmış:

- Alo... Ben Moşe... KGB geldi mi?..

- Geldi!

- Kışlık odunlarını kırdı mı?..

- Kırdı...

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

Yaşlı kadın geminin güvertesinde denizi seyrediyormuş. Hava çok rüzgarlıymış ve şapkası uçmasın diye iki eliyle sıkı sıkı tutuyormuş... Derken bir genç adam teyzemize yaklaşmış:

- Hanımefendi, kabalık etmek istemem ama rüzgardan eteğinizin havalandığını bilmeniz gerek diye düşündüm...

Teyze hiç oralı olmamış:

- Evet ama ne yapabilirim, bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum, yoksa bırakayım uçsun mu?

- Ama hanımefendi ben demek istedim ki eteğiniz havalandıkça bazı yerleriniz görünüyor!!!

Teyzemiz adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş:

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

Sayfalar