Fıkralar

Abdülhak Hamit’in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamit’e döner ve:

- Efendim, gönül kocamaz! der.

Abdülhak Hamit cevap verir:

- Kocamaz efendim ama kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez!

Du, Bu ve Fu adında üç Çinli sporcu, ülkelerinden Amerika Birleşik Devletleri'ne iltica etmek istemişler. Amerika'n Hükümeti onlara iltica için isimlerini değiştirmelerini şart koşmuş. Bunun üzerine; Bu ismini değiştirerek Buck adını, Du ismini değiştirerek Duck adını almış. Fu'nun yeni adı kabul edilmeyerek iltica talebi reddedilmiş!...

Diktatör bir akşam bar içeri girer. Tezgahtara yaklaşır. Hafif içkili bir adamın yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:

- Böyle hergün içmek için ne kadar kazanıyorsun?

Sarhoş:

- Günde 2 bin lira.

- Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?

Sarhoş:

- 4 bin lira. Diktatör hakkında devamını oku »

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Soğuk bir mart gecesinde genç erkek kediler dışarı çıkmak için süsleniyorlarmış. Bu sırada küçük bir erkek kedi genç kedilerden birinin kolunu çekiştirmiş:

- Ağabey nereye gidiyorsunuz? Ben de geleyim mi?

- Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz. Sen daha küçüksün gelemezsin!

Küçük kedi 2. ve 3. gün de şansını denemiş ama hep olumsuz cevap.

- Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz!

Küçük kedi, yine bir akşam üzeri dışarıya çıkmaya hazırlanan ağabeylerine yaklaşmış:

- Ağabey ben de gelebilir miyim? Ne olur? Ne olur? Sevişmek hakkında devamını oku »