Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Dursun, son model bir Mercedes almış. Mevsim yaz, hava da çok sıcakmış. Kahvehanenin önünde durup Temel'i çağırmış. Dışarısı çok sıcak, araba klimalı olduğundan çok soğuk. Biraz dolaşıp kahvehanenin önüne tekrar gelmişler Dursun sormuş:

- Nasıl Temel arabamı beğendin mi?

Temel:

- Beğendim beğenmesine ama acaba kışın nasıl bineceksin bu arabaya!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Adam geç saatte zil zurna sarhoş eve geldi. Karısı uyuyordu. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına geldi vekadını uyandırdı.

- Karıcığım!

- Ne var?

- Sen ne mükemmel bir kadınsın be, bir tanesin.

- Ne oldu gene?

- Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın? Harika olmuş.

- Ne diyorsun sen ne lambası?

-Vallahi ne bileyim hayatım, tuvaletin kapısını açınca ışık yanıyor kapatınca sönüyor.

Bunu duyan kadın öfkeyle yerinden fırladı:

Oy ver:
loading
2.5(2 oy)

Küçük kız, ev hayvanları satan dükkana girip sormuş:

- Afedeysiniz. Sizde minik tavşanlay bulunuy mu?

Dükkan sahibinin kalbi sıcacık akmış bu tatlılığa... Diz çökmüş, kızın yanağını okşarken, onun diliyle sormuş:

- Söyle bakalım... Minik beyaz tavşanlay mı isteysin, yoksa biyaz iyice siyah tavşanlay mı?...

"Fayk etmez!" demiş, küçük tatlı kız. "Pitonumun umuyunda olmaz, tavşanın yengi!..."

Oy ver:
loading
3.5(20 oy)

Bayan profesör, solunum olayını sormak amacıyla; sigarasından bir nefes çekip
ögrencisinin yüzüne üfledi:

- Söyle bakalım, bu nedir?

- Terbiyesizliktir efendim!...

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Baba öfkeyle bağırıyordu:

- Rezalet! Kepazelik! Okulda iyice sermişsin. Hiç çalışmıyorsun!

- Ama baba, o kadar çok ders yığılıyor ki, başarmak imkânsız.

- Ne demen imkânsız? Ben Türkçede imkânsız diye bir kelime bilmiyorum.

Babasının bu sözü üzerine, oğlu odadan çıktı. Banyodan dişmacunu tüpünü alıp döndü, tüpü masanın üzerine sıkıp boşalttı. Sonra seslendi:

- Haydi bakalım, doldur şimdi bu macunu tüpe!

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Sayfalar