Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir gün hoca eve yorgun gelir. Karısına:

- Yemek hazırlada yiyelim! der.

Yedikten sonra yatarlar. O gece eve üç hırsız girer, tabakları çalarlar karısı:

- Hoca, Hoca tabakları çalıyorlar! der.

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız! der.

İkinci gün koltukları çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca koltukları çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Üçüncü gece karısını çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca beni çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Oy ver:
loading
4.5(29 oy)

Küçük bir papağanın onbeş altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda evine gidip kümesteki hindisini tutmuş. Apar topar pazara götürüp başlamış bağırmaya:

- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi!

Şaşırmış pazardakiler.

- Yahu hocam, demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerede görülmüş.

- Ne olmuş? diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.

- Ama o papağandı, demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.

- Olsun! demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür!...

Oy ver:
loading
3(18 oy)

Timur bir gün yanına Hoca'yı da alarak Aksehir'in Meydan Hamamına gider. Soyunup peştemallara sarınıp sıcak bölüme gecerler. Göbek taşında oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler. Derken, Timur Hoca'ya sorar:

- Hoca sen bir deryasın! Kıymet biçmesini bilirsin! Şu halimle ben kaç para ederim?...

Hoca:

- On akçe! der.

Kendisine bu kadar az kıymet biçilmesi Timur'u küplere bindirir.

- Bre gafil sen bana nasıl on akce ettiğimi söylersin? Sadece üstümdeki peştemal bile on akçe eder!

Nasreddin Hoca boynunu bukerek;

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Nasrettin Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki ceviz ağacının altında dinleneyim demiş. Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş:

- Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma, incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş? deyip uykuya dalmış.

Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş. Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve:

- Yarabbi sen en iyisini bilirsin! demiş. Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu?

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Nasreddin Hoca'nın bir gün karısı ölmüş. Hoca bir ay sonra, dul bir kadınla evlenmiş. Evlendiği kadın, Hoca'ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş. Yine bir gün yatakta kocasını anlatırken... Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş. Kadın sormuş:

- Aman Hoca niye attın beni?

Hoca'nın cevabı zaten hazır:

- Eee... Yatakta sen yatıyordun, ben yatıyordum, bir de eski kocan üçümüz sığamadık. Sen de düştün!...

Oy ver:
loading
4(9 oy)

Sayfalar