Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Hız limiti 50 km olan caddede polis sürücüyü durdurmuş:

- Hızlı gitmeniz bir yana yanlış yerde araba solladınız, farlarınızdan biri yanmıyor, lastikleriniz tamamen aşınmış... Size hayli kabarık bir ceza yazmak zorundayım. Adınız nedir?

- Schtarthewisizeski Vocgefastrlongchinic

Demiş yabancı sürücü... Polis:

- Şeyy... Bu sefer geçin ama lütfen bir daha dikkatli olun!...

Oy ver:
loading
3.5(4 oy)

Napolyon bir sabah erkenden kalkıp nöbetçilerini kontrol etmeye başlamış. Birde ne görsün? Nöbetçilerden bir tanesi yerinde yok... Hemen aramaya başlamış. Çok geçmeden biraz ilerideki çalılıkların arasında nöbetçisini bulmuş. Asker tüfeğini ağaca dayamış, oturmuş s...çıyor. Bunu gören Napolyon hemen ağaca dayalı tüfeği kapıp askere doğrultmuş ve yaptığı şeyi parmaklayıp yemesini emretmiş. Asker istemeye istemeye söyleneni yapmış.

- Asker bu ceza sana yeter, seni bu defalık affediyorum, tekrar ederse kurşuna dizilirsin!

Oy ver:
loading
2(2 oy)

Cafer komadadır, yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:

- İlk işten kovulduğum zaman yanımdaydın. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep baş ucumdaydın...

Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabii...

- Şimdi komadayım yine başucumdasın, sonunda anladım ama çok geç oldu, yahu sen ne uğursuz karısın...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış:

- Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır! demiş.

Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:

- Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor! demiş.

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Sahil kasabasındaki meyhaneye giren tek bacağı, tek kolu ve tek gözü olmayan kara korsan müşterilerin derhal dikkatini çekmiş. Tahta bacağını ileri doğru uzatıp kanca kolunu yanındaki iskemleye dayadıktan sonra içkisini yudumlayan korsana meyhanedekiler biraz hoşbeşten sonra merakla sormuşlar:

- Bacağını nerede kaybettin?

- Preveze Deniz Savaşı'nda...

- Ya kolunu?

- Düelloda...

- Peki ya gözüne ne oldu?

- Güvercin pisledi...

- Güvercin pislemesi gözü kör eder mi?

- Güvercin pislediği gün koluma kancayı yeni taktırmıştım.

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Sayfalar