Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Temel askerliğini, Yunanistan sınırında yapıyormuş. Temel'in canı çok sıkılıyormuş.Yunan askerine bir ıslık çalmış. Elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Nöbetler dönmüş... Dönmüş... Sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.

Oy ver:
loading
3(4 oy)

Baba öfkeyle bağırıyordu:

- Rezalet! Kepazelik! Okulda iyice sermişsin. Hiç çalışmıyorsun!

- Ama baba, o kadar çok ders yığılıyor ki, başarmak imkânsız.

- Ne demen imkânsız? Ben Türkçede imkânsız diye bir kelime bilmiyorum.

Babasının bu sözü üzerine, oğlu odadan çıktı. Banyodan dişmacunu tüpünü alıp döndü, tüpü masanın üzerine sıkıp boşalttı. Sonra seslendi:

- Haydi bakalım, doldur şimdi bu macunu tüpe!

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Babası Fikret'e sordu:

- Sınıfta durumun nasıl?

- Çok iyi babacığım. Sobanın yanında oturuyorum!...

Oy ver:
loading
2.5(5 oy)

Öğretmen, tarih dersinde Hasan'a sordu:

- Bana yüzyıl önce olmayan birkaç şey söyle bakalım!

Hasan düşündü:

- Örneğin ben yoktum, dedi.

Öğretmen güldü:

- Biliyorum senin olmadığını, dedi ve başka örnekler vermesini istedi.

- Örneğin siz de yoktunuz!

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine:

- Okula hokkabaz geldi. Burnumdan üç tane demir ellibinlik çıkardı, dedi.

- Ama hokkabaz göz aldatır! Burun kanatmaz ki!

- Zaten burnumu hokkabaz kanatmadı ki! Başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım kanattı...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Sayfalar