Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Evliliklerinin üstünden henüz bir ay geçmiştir. Mutlu koca, genç ve güzel karısına sarılır:

- İlk aşk ne kadar tatlı, ne heyecanlı değil mi sevgilim?

Kadın:

- Evet sevgilim! Ama seni tanıdığıma da memnunum!!!

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Brandi adında sarışın bir iş kadınının işleri çok kötü gidiyormuş. İflas edince yardım için Tanrı'ya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya:

- Tanrım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim eğer yakın zamanda elime para geçmezse evimi de kaybedeceğim lütfen lotoyu kazanmamı sağla!

Ertesi gün o haftanın loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir loto çekilişi öncesinde kadın yine dua etmiş:

- Tanrım, işyerimi kaybettim, evim, kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lüften yarınki lotoyu kazanmamı sağla!

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

İki Alman; Karl ve Hans, Türkler'in neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye... İlk kadehler bittikten sonra Hans, Karl'a sorar:

- Ne hissediyorsun?

- Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.

İkinci kadehten sonra Karl, Hans'a:

- Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Dedesi torununa katıldıgı savaşı anlatır:

- Savaşın tam orta yerindeyiz! Komutanımız ya gider savaşır ölürsünüz ya da sizi burda teker teker beceririz dedi!

Torun:

- Eee... Dedeciğim sonra ne oldu?

Dede:

- Sonra mı? İşte sonra biz, teker teker öldük!...

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş... Bir süre yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış. Bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış... Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş. Bir de kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları. Adam düşünmeye başlamış: "Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymunlardan nasıl alacağım?".

Oy ver:
loading
2.5(13 oy)

Sayfalar