Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Adam geç saatte zil zurna sarhoş eve geldi. Karısı uyuyordu. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına geldi vekadını uyandırdı.

- Karıcığım!

- Ne var?

- Sen ne mükemmel bir kadınsın be, bir tanesin.

- Ne oldu gene?

- Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın? Harika olmuş.

- Ne diyorsun sen ne lambası?

-Vallahi ne bileyim hayatım, tuvaletin kapısını açınca ışık yanıyor kapatınca sönüyor.

Bunu duyan kadın öfkeyle yerinden fırladı:

Oy ver:
loading
2.5(2 oy)

Bir generalimiz, başka bir ülkeden gelen konuk generale; Türk askerinin vatana bağlılıklarını ve emre itaatkarlıklarını göstermek istemiş. Üç astsubayının eşleriyle birlikte yanına gelmelerini emretmiş. Astsubayların eşlerini ayrı ayrı üç odaya, astsubayları da dışarıya aldırmış. İlk astsubayı generalin emriyle çağırıp, eline bir kurusıkı tabanca tutuşturmular. Generalimiz "Evladım karın şu odada. Odaya gir ve elindeki tabancayla onu öldür."

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Bir bölükte ahçının yemekleri yüzünden millet hemoroid olmuş. Tam 107 kişi yatak yorgan yatıyormuş. Bir gün revire gezmeye gelen komutan her askerin önünde duruyor ve soruyormuş:

- Merhaba asker, hastalığın nedir?

- Merhaba komutanım , hemeroidim var.

- Tedavi olarak ne yapıyorlar?

- İlaçlı pamuk efendim.

- Bir arzun var mı asker?

- Bir an evvel iyileşip tekrar vazifeme dönmek istiyorum komutanım.

Oy ver:
loading
2(4 oy)

Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar:

- Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?

- Vururum!

- Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?

- Vururum!

- Olmadı... Koşup karargaha haber verirsin! Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?

- Vururum!

- Olmadı... Koşup karargaha haber veririm!

- Yine olmadı... Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Peki beni görürsen ne yapacaksın, söyle...

- Vururum!

- Olur mu canım! Ben senin komutanınım.

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Napolyon bir sabah erkenden kalkıp nöbetçilerini kontrol etmeye başlamış. Birde ne görsün? Nöbetçilerden bir tanesi yerinde yok... Hemen aramaya başlamış. Çok geçmeden biraz ilerideki çalılıkların arasında nöbetçisini bulmuş. Asker tüfeğini ağaca dayamış, oturmuş s...çıyor. Bunu gören Napolyon hemen ağaca dayalı tüfeği kapıp askere doğrultmuş ve yaptığı şeyi parmaklayıp yemesini emretmiş. Asker istemeye istemeye söyleneni yapmış.

- Asker bu ceza sana yeter, seni bu defalık affediyorum, tekrar ederse kurşuna dizilirsin!

Oy ver:
loading
2(2 oy)

Sayfalar