Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Rus kozmonotu Yuri Gagarin'in aya ayak basmasından sonra yapılan tartışmaya katılan Temel, olaylara küçümser bir havada yaklaşmaktadır. Bu durum arkadaşlarının da garibine gider. Bir ara Temel'e sorarlar o da açıklar:

- O da bir şey mi biz güneşe gideceğiz!

Sohbete katılanların gözleri faltaşı gibi açılır ve içlerinden biri:

- Oraya gidemezsiniz işte! der. Çünkü orası çok sıcaktır!

Temel bu lafın altında kalmaz tabii:

- Ula biz de gündüz gitmeyeceğiz ki! Akşam serinliğinde gideceğiz!...

Oy ver:
loading
3(5 oy)

Meclis Genel Kurul Salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş. Birinci marangoz:

- 500 liraya olur bu iş, demiş. 200 lira malzeme, 200 lira işçilik, 100 lira da kâr.

Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:

- Siz aynı işi kaça yaparsınız?

- 2.500 lira.

- Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?

- 1.000 lira bana, 1.000 lira size, demiş ikinci marangoz. 500 lirayı da bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.

İhale ikinci marangoza verilmiş.

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Bir gün babası oğluna sormuş:

- Bu kocaman pastayı yerken kardeşini hiç düşünmedin mi?

Oğlu hemen cevap vermiş:

- Düşünmez olur muyum babacığım. Pastayı yerken kardeşim gelecek diye ödüm koptu!...

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Büyük bir çiftliğin yanından geçerken otobüs, şoförün dalgınlığı yüzünden şarampole yuvarlanmış. Çiftlikte yaşayan bir çiftçi kaza yerine gelmiş, açıkta kalmasın diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş:

- Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek... Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?

Çiftçi cevap vermiş:

- Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler!!!

Oy ver:
loading
2(3 oy)

Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş:

- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım! Evet, ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!..

Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp:

- Yaa! demiş. Demek sen altmış arşın atlarsın? Haydi atla da görelim!

Adam hık mık etmiş:

- Ama... demiş. Ben Halep'te atlamıştım!

Hoca kızmış:

- Canım! demiş. Halep oradaysa arşın burada!

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Sayfalar