Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.
Karne günüydü. Küçük oğlan okuldan döndü. Annesi: "Karnen nerede?" diye sordu. Çocuk güldü:
- Arkadaşıma ödünç verdim! Babasını korkutacak!...
Küçük Temel, okul dönüşü annesine:
- Pugün öğretmen bir soru sordi, pir tek pen pildum!
- Aferun penum aslan uşağum, sori neyidu?
- Pizum evun adresi...
Öğretmen, öğrencilere:
- Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak. Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
- 9567 tane tüyü vardır öğretmenim!...
- Nereden öğrendin bunu?
- Öğretmenim, hani birinciyi bilene ikinci soruyu sormayacaktınız?!...
Bir ana okulunda öğretmen çocuklara paraları öğretmek istiyordu. Cebinden bir 25 kuruş çıkarıp gösterdi:
- Bilin bakalım bu ne?
Ön sırada oturan küçük bir çocuk çabucak cevap verdi:
- Tura!...
Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakalım, kuzeyimizde karadeniz, güneyimizde akdeniz, batımızda ege denizi varsa; ben kaç yaşındayım?
Arka sıralardan bir parmak kalkar:
- Kırkdört öğretmenim!
Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır:
- Doğru! Ama nasıl bildin?...
- Gayet kolay öğretmenim! Benim yarı manyak bir ağabeyim var. Tam yirmi iki yaşında. Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor!...