Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Ali okula geç kalır. Öğretmen Ali'yi cezalandıracaktır. Ali'ye der ki:

- Soracağım soruyu bilirsen seni affedeceğim! Simdi söyle bakalım; çalmak fiilinin gelecek zamanı nedir?

Ali cin gibi atılır:

- Hapse girmektir öğretmenim!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Küçük çocuk okulun ilk günü sonunda eve döner. Annesi sorar:

- Bugün ne öğrendiniz?

Çocuk cevaplar:

- Yeterince öğrenemedim, yarın tekrar gitmem gerekecek...

Oy ver:
loading
3.5(18 oy)

Eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine:

- Okula hokkabaz geldi. Burnumdan üç tane demir ellibinlik çıkardı, dedi.

- Ama hokkabaz göz aldatır! Burun kanatmaz ki!

- Zaten burnumu hokkabaz kanatmadı ki! Başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım kanattı...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

1950'li yıllarda Türkiye'ye birkaç Amerikalı mühendis gelmiş. Bazı imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlar Türkiye'de yol güzergahını belirleyecek ne alet var, ne de eleman. Nafia mühendisleri bir eşeği yokuşa sürüyorlarmış, arkasından da yol işçileri şeritmetre çekip eşeğin ayak izlerine kazık çakıyormuş. Böylece yapılacak yol için istikamet belirliyorlarmış. Bu durum Amerikalı mühendislerden birinin dikkatini çekmiş. Mühendis sormuş:

- Ne yapıyorlar böyle?

Türk yetkili:

- Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.

Mühendis:

- Nasıl yani, anlayamadım? demiş.

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Sayfalar