Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

1950'li yıllarda Türkiye'ye birkaç Amerikalı mühendis gelmiş. Bazı imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlar Türkiye'de yol güzergahını belirleyecek ne alet var, ne de eleman. Nafia mühendisleri bir eşeği yokuşa sürüyorlarmış, arkasından da yol işçileri şeritmetre çekip eşeğin ayak izlerine kazık çakıyormuş. Böylece yapılacak yol için istikamet belirliyorlarmış. Bu durum Amerikalı mühendislerden birinin dikkatini çekmiş. Mühendis sormuş:

- Ne yapıyorlar böyle?

Türk yetkili:

- Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.

Mühendis:

- Nasıl yani, anlayamadım? demiş.

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Karı koca, evliliklerinin 40. yıldönümünde sert bir ağız dalaşına girerler. Adam der ki:

- Sen öldüğünde, mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim karım yatıyor. Her zamanki gibi soğuk!"

"Yaa!..." demiş kadın:

- Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti!..."

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Polisler bir adamı motorsiklet ile çırıl çıplak dolasırken yakalamış ve karakola getirmiş. Komiser adama sormuş:

- Ne iş yaparsın?

Adam "İşsizim" demiş. Komiser demiş ki:

- Kaç çocuğun var?

Adam "16 tane" demiş. Komiser, polislere:

- Oğlum salıverin bu adamı, demiş... Baksanıza üzerinde iş kıyafeti var!...

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti. Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s. Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada evin yeni emireri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu. İçeriden Mehmet diyen sesi duyunca fırladı koştu:

- Buyur, dedi ama arkası gelmedi.

Tekrar işine daldı. Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi. Papağana gözü takıldığı anda da papağan "Mehmet" diye çağırmasın mı. Derhal hazır ol vaziyetine geçerek:

- Buyur komutanım, dedi. Kusura bakma seni kuş sandımdı.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış:

- Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.

- Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?

- İyi ya azrail gelince belki beğenip, benim yerime seni götürür!...

Oy ver:
loading
4(36 oy)

Sayfalar