Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir gün, Nasreddin Hoca Konya'ya gitmiş. Camide vaaz verirken:

- Ey müslümanlar! demiş. Sizin kentinizin havasıyla bizim Akşehir'in havası birdir.

Vaazı dinleyenlerden biri:

- Nereden biliyorsun Hoca'm? diye sormuş.

Nasrettin hoca:

- Akşehir'de ne kadar yıldız varsa, Konya'da da o kadar var! yanıtını vermiş.

Oy ver:
loading
4.5(13 oy)

Kadın, eve geldiğinde, kapının önünde yığılı valizleri görür...

Kadın: - Nedir bütün bu valizler?

Adam: - Loto'dan para kazandım!

Kadın: - Çok iyi nereye gidiyoruz?

Adam: - Gitmiyoruz sen evi terk ediyorsun!...

Oy ver:
loading
5(1 oy)

İki erkek bir lokantada oturmuş pencereden bakıyorlardı, biri:

- Karşıdan karşıya gecen şu iki kadını görüyor musun? Biri karım diğeri ise metresimdir.

Diğeri:

- Allah sana uzun ömürler versin. Şimdi ben de aynısını söyleyecektim!...

Oy ver:
loading
2(6 oy)

Çok eskilerde Türkiye'de yaşayan vatandaşımız, uzun seneler yurt dışında kaldıktan sonra bir arkadaşıyla konuşuyormuş. Konu açılınca arkadaşına "Türk siyaseti ve siyasetçileri hakkında" bir soru sormuş:

- Eskiden çok karizmatik bir adam vardı. İsmi Ecevit'ti. Ha bir de çok klasik bir politikacı vardı... Demirel. Şimdi ne oldu onlara neler yapıyorlar?

Arkadaşı cevaplamış:

- İkisi de duruyor... İkisi de başımızda hala... Yanlız bitakım değişiklikler oldu... Ecevit'in karizmatikliği gitti "tik"i kaldı... Demirel'in ise klasikliği gitti "s...k"i kaldı...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Öğretmen dalgın gözlerle sınıfı süzdü, sonra birden seslendi:

- Hey, sen arkadaki delikanlı... Sen... Kalk eğildiğin yerden... Ezbere anlat ev ödevini.

- Ben mi? Bilmiyorum ki!

- İnanılacak şey değil. Peki, ne yaptın dün akşam sen?

- Hiç arkadaşlarla meyhaneye gidip, önce bir kadeh içki içtim. Sonra da kahvede tavla oynadık...

- Ne? Utanmadan bir de söylüyorsun bunu ha? Peki ne diye geldin sen buraya?

- Ben mi? Bozuk kaloriferleri tamire geldim... Ben kaloriferciyim!...

Oy ver:
loading
5(4 oy)

Sayfalar