Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

İki Kırşehir'li, Ankara'ya düğüne gitmişler. Tabii ki gece yarılarına kadar içmişler zil zurna sarhoşlar. Sabaha karşı geri dönmeye karar vermişler. Ankara çıkışında trafik polisi çevirme yapıyormuş. Bunlarıda çevirmişler. Polis ehliyet ruhsat sormuş, bunlar hemen vermişler. Ama acayip içki kokuyorlar. Polis:

- Size ceza keseceğim! demiş.

Polis, bunların bilinçlerinin hala açık olup olmadığını anlamak için sormuş:

Oy ver:
loading
4(17 oy)

Birgün üç kaplumbağa piknik yapmaya karar vermişler. Eşyalarını hazırladıktan sonra yolla koyulmuşlar. 5 yıl 10 yıl 20 yıl gittikten sonra piknik alanına varmışlar. Hemen sofrayı kurmuşlar yaprak sarması, börekler, çörekler hepsini koymuşlar sofraya son olarak gazozları açmak kalmış ama açaçak yok evde unutmuşlar. Düşünmüşler taşınmışlar en son bir karar almışlar; "İçlerinden en genç olan eve açacağı almaya gitsin!" demişler. Genç kaplumbağa da kabul etmiş etmesine ama bir de şart koşmuş. Şartı da: "Ben gelene kadar kimse yiyeceklerden yemeyecek!" Öbür kaplumbağalar da kabul etmişler.

Oy ver:
loading
4(23 oy)

Delikanlı olgunca bir arkadaşına yalvarır:

- Ağabey ne olursun zamparalık nasıl yapılır bana da öğret?

Adam en sonunda dayanamaz:

- Bak oğlum, der. Akşam en son kalkan ada vapuruna bineceksin, Heybeli Ada'da ineceksin, orada eşini bekleyen birçok kadın göreceksin, kocası gelenler birlikte giderler, kocası vapurdan çıkmayan kadınlardan birini gözüne kestirir beraber yemeğe gitmeyi teklif edersin. Ehhh ondan sonrası sana kalmış.

Oy ver:
loading
2(8 oy)

Kadın gece yarısı uyanır ve kocasının yatakta olmadığını farkeder. Yataktan kalkar... Kocasını mutfakta bulur. Adam karanlıkta, mutfak penceresinden dışarıya bakar vaziyette, efkarlı efkarlı bir sigara tüttürmektedir. Halinden de anlaşılacağı üzre, aklı çok uzaklardadır. Üstelik gözleri dolmuştur.

Kadın kocasına arkasından sarılıp, başını omzuna yaslayarak sorar; "Neyin var hayatım?". Adam; "Birden mazi aklıma geldi." der... "20 yıl önceki ilk buluşmamızı hatırlıyor musun?". "Elbette aşkım!" diyerek yanıtlar kadın. Adam devam eder:

Oy ver:
loading
3.5(16 oy)

Bir imam, bir haham ve bir papaz birlikte orman içindeki yoldan evlerine dönüyorlarmış. Derken orman içindeki bir göl kenarında mola vermişler. Hava da aksi sıcak mı sıcak... Adeta ortalık kavruluyor... Demişler hadi göle girip biraz serinleyelim. Kıyafetleri çıkarıp göle girmişler. Çıktıklarında bir de ne görsünler? Kıyafetler yok!

Aramışlar taramışlar ama nafile... Etrafta da kimsecikler yok! Haham demiş ki:

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Sayfalar