Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyip onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek istemiş. Bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlamış. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına vurmuş, öyle geziyor. Şaşırıp sormuşlar:

- Yahu Hoca Efendi, hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Nasıl bir iş bu?

Hoca cevabı yetiştirmiş hemen:

Oy ver:
loading
4.5(22 oy)

Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni sınav yapıyordu. Öğrenciler sınav sorularını yazmak için hazır bekliyordu. Felsefe öğretmeni birden sandalyesini kapıp masanın üzerine koydu. Sonra devam etti:

- Arkadaşlar işte sınav sorunuz: Bu sandalyenin burada olmadığını kanıtlayınız.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:

- Yukarıdaki ne yapıyor?

- Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte... Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor!

- Peki ya sen burada ne yapıyorsun?

- Ben de düşen armutları topluyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün kamlumbağanın biri boğaya sormuş:

- Boğalar niçin kırmızı renge kızarlar?

Boğa cevap vermiş:

- Aslında kırmızı renge kızmayız. Kırmızı renge kızanlar ineklerdir!

- O zaman neden kırmızı rengi gösterdiklerinde üzerine hışımla gidiyorsunuz?

Boğa cevap vermiş:

- E bizi inek yerine koyuyorlar!!!

Oy ver:
loading
4.5(16 oy)

Sayfalar