Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:

- Yukarıdaki ne yapıyor?

- Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte... Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor!

- Peki ya sen burada ne yapıyorsun?

- Ben de düşen armutları topluyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

İki Alman; Karl ve Hans, Türkler'in neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye... İlk kadehler bittikten sonra Hans, Karl'a sorar:

- Ne hissediyorsun?

- Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.

İkinci kadehten sonra Karl, Hans'a:

- Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı. Hemen oraya seğirtti. Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı:

- Papendreu seçimleri kaybetti. Hastaneye kaldırıldı. Bulgar zulmü devam ediyor. Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı. Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı.

Başhekim bu işten hoşlanmış:

- Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.

- Efendim, demişler... Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.

Oy ver:
loading
3(8 oy)

Genç kadın yüksek ateş şikayetiyle doktora gider. Kadın:

- Doktor bey çok yüksek ateşim var. Beni muayene eder misiniz?

Doktor:

- Tabi hanımefendi, lütfen şu dereceyi dilinizin altına koyun!

Kadın:

- Ama ben dereceyi ağzıma sokamam tiksinirim!

Doktor:

- O zaman koltuk altınızdan alalım ateşinizi...

Kadın:

- Şeyy... Doktor bey, oradan da çok gıdıklanırım...

Doktor:

- O zaman son çare olarak makat dan ölçeceğiz!

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

Andrea Dorya'nın Barbaros Hayrettin Paşa ile savaşı sırasında... Birden Andrea Dorya'nın gözcülerinden biri "Düşman göründü!" diye bağırmış. Andrea Dorya sormuş:

- Kaç gemi var?

- 5 gemi var komutanım!

Bunun üzerine Andrea Dorya, askerlerden kırmızı pelerinini getirmelerini istemiş. Daha sonra yanındaki komutanlardan biri bunun nedenini sormuş. Andrea Dorya şöyle cevap vermiş:

- Eğer yaralanırsam kırmızı renk üzerinde kanım belli olmaz ve askerimin morali bozulmaz!

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Sayfalar