Hocanın tavuğu ölmüş. Civcivlerin de başı boş kalmış. Hoca kaybolmalarından korkmuş. Boyunlarına siyah bezler bağlamış. Sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış. Meraklı bir komşusu sormuş:
Aksak Timur, Hoca'nın köyüne uğrar. Köylü, padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık:
- Köyünüze bir fil hediyem olsun! der ve gider.
Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü ne yapsın? Çaresiz, padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz. Hoca'ya, hocam perişan olduk bizi kurtar, biz bu file bir şey yapsak padişah kellemizi alır derler. Hoca:
Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor. Pes hakkında devamını oku »