Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Adamın biri sarışın bir kadını gece yarısı tenha bir yerde yakalayıp; daha tenha bir yere götürmüş. Adam, yatırmış sarışını yere... Pantolonunu indirip kadının üzerine çullanacağı sırada sarışın bağırmış...

- İmdaat!.. Yardım edin... Dolandırıcı var!

Adam demiş ki:

- Yahu sarışınlar hakikaten aptal oluyormuş! Ben dolandırıcı değil, tecavüzcüyüm yavrum!

- Bırak Allah'ını seversen, şu kadarcık şeyle tecavüz mü olur? Bu resmen dolandırıcılık!..

Oy ver:
loading
4(17 oy)

Nasreddin Hoca'nın bir komşusu varmış. Devamlı Hoca'dan bir şeyler ister ama geri vermezmiş. Hoca da haliyle sıkılmaya başlamış bu işe... Yine bir gün komşusu gelmiş Hoca'ya:

- Hocam, bizim ip koptu. Sende var mı 5 metre kadar? Yarın çarşıdan alınca geri veririm senin ipi, demiş.

Hoca da:

- Veremem ipe un serdim! demiş.

Komşusu:

- Hocam, hiç ipe un serilir mi? demiş.

Hoca da:

- Gönlüm razı değilse vermeye, ipe un da serilir! demiş.

Oy ver:
loading
4(17 oy)

İskoçlar'ın cimrilikleri dünyaca meşhurdur. İskoçyalı'nın biri, İskoçya'nın küçük bir kasabasında tiyatro işletiyormuş. Ama yeterince seyirci gelmediği için her akşam zarar ediyormuş. Seyirci çekmek için kampanya yapmaya karar vermiş. Bilet fiyatını düşürmüş ama seyirci sayısı pek değişmemiş. Ne yapsam diye düşünürken aklına bir fikir gelmiş.

Oy ver:
loading
4(16 oy)

Temel, İngiltere'de oteldeymiş. Oda servisini arayıp:

- Tu ti tu tu tu tu, demiş.

Oteldekiler anlamamışlar fakat otelin şanına leke sürmemek için bir dil uzmanı getirmişler. Dil uzmanı biraz uğraştıktan sonra mesajı çözmüş: "2 çay, 222'ye!"

Oy ver:
loading
4(16 oy)

Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile... Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş. Şimdi, motorcu arkadaşımız, Allahı var sıkı bir hayvansever. Doğal olarak hemen atlamış motordan, koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor. Kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde. Baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş.

Oy ver:
loading
4(16 oy)

Sayfalar