Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

- Alo buyrun?

- Hüsamettin orada mı?

- Hüsaaamettin... Hayır daha gelmedi.

- Ne zaman gelir?

- Orasını ben bilemem... Allah bilir.

- Afedersiniz orası neresi?

- Karacaahmet mezarlığı!...

Oy ver:
loading
4(153 oy)

Oğlan, babasının sevinçli olduğu bir zamanda yanına giderek:

- Baba ben erkeklerden hoşlanıyorum!

Baba biraz duraksasa da gayet anlayışla:

- Bu senin kendi tercihindir oğlum. Sen benim evladımsın.

Abisinin aldığı tepkiden cesaretle, küçük oğlan atılıyor:

- Baba ben de erkeklerden hoşlanıyorum.

Oy ver:
loading
4(8 oy)

Küçük Salamon, okuldan iki gözü iki çeşme dönmüştü. Babası, niye ağladığını sorunca hıçkıra hıçkıra cevap verdi:

- Öğretmen ahlak nedir? diye sordu. Bilemediğim için bana sıfır verdi.

- İyi etmiş. Öğrenseydin, dedi babası. Gel sana anlatayım, dinle. Mesela, bir müşteri geldi dükkana, mal aldı. Giderken de içi para dolu cüzdanını unuttu. İşte ahlak burada başlar. Bu cüzdanı ne yapacağım? Yalnız kendime mi saklayacağım yoksa ortağımla mı paylaşacağım?

Oy ver:
loading
4(28 oy)

Günün birinde Wolfovitz ölür ve cennetin kapısına getirilir. Orada Aziz John'u görür. Cennetin kapısında binlerce saat vardır. Wolfovitz merakla Aziz John'a sorar:

- Efendim bu saatler nedir?

Aziz John cevap verir:

- Bunlar dünyada ki insanların yalan söyleyip söylemediğini gösteren aletlerdir. Bak bu yelkovanı hiç dönmemiş olan Rahibe Terasa'ya ait. Hayatında hiç yalan söylememiş. Bu yanındaki de George Washington'a ait. Yelkovan iki kez hareket etmiş demek ki iki defa yalan söylemiş.

Wolfovitz:

Oy ver:
loading
2.5(6 oy)

İki yaşlı adam karşılıklı dertleşiyorlarmış. Biri demiş ki:

- Şu sağ bacağımdaki romatizma ağrısına artık dayanamıyorum! Ne diye ağrırsa kör olası?

- Neden olacak, demiş diğeri... Yaşlılıktan! Bunların hepsi yaşlılık alâmetleri!

- Saçma, demiş bacağı ağrıyan. Sol bacağım da sağ bacağım ile aynı yaşta, o neden ağrımıyor?

Oy ver:
loading
4(82 oy)

Sayfalar