Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Kayserili bir adam; oğlunun yüzünde üzgün bir ifadeyle okuldan geldiğini görünce sormuş:

- Hayırdır oğlum ne oldu?

Oğlan:

- Babacığım matematik dersinde sözlüden zayıf aldım.

- Neden?

- Öğretmen "iki kere iki kaç eder?" diye sordu. Ben de "altı eder" dedim.

- E oğlum biz bunları senle konuştuk. Ben sana anlatmıştım; iki kere iki dört eder. Hadi bilemedin en fazla beş eder. Altı nereden çıktı?..

Oy ver:
loading
4(543 oy)

Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Nuh Nebi’den mi kalmış, Kalubela’dan mı? Her ne ise… Her tarafı delik deşik olmuş; adeta çökmeye bir başı kalmış. Hoca’nın yüreğine bir korkudur düşmüş ama ne desin? Nihayet bir söz arasında:

- Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mübarek? diyecek olmuş...

Ama hancı baba hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak:

- Ağzını hayra aç Hoca, bu gıcırtı beşik gıcırtısı değil; tavan tahtaları Hakk Teala’ya tespih çekiyor! demiş.

Hoca’nın közü küllenir mi? Gözlerini hancının gözüne dikerek:

Oy ver:
loading
4(39 oy)

Adamın birinin oğlu, Mısır'da öğrenciymiş. Yaz geldiğinde adamın müşterileri artmış ve oğlunu çağırmış. Oğlu; "Baba sınav sonuçlarımı öğrenip de geleyim" demiş. Babası ısrar edince dayanamamış ve Türkiye'ye gelmeye karar vermiş. Notlarını da merak ediyormuş. Arkadaşına; "Notlarımı öğrenince beni ara" diye tembihlemiş. "Fakat zayıfımın olduğunu babamın yanında söyleme Muhammed'in selamı var" de ben anlarım diye de arkadaşını uyarmış. Birkaç gün sonra arkadaşı aramış, telefona babası çıkmış. Biraz sohbet ettikten sonra Ahmet'e söyleyin ümmeti Muhammed'in selamı var demiş.

Oy ver:
loading
4(46 oy)

Yakışıklı bir genç ve yaşlı bir Yahudi uzun bir tren yolculuğunda aynı kompartımanı paylaşırlar. İhtiyar biner binmez, genç adam saati sorar, ancak yanıt almaz. Tüm gece süren yolculuk boyunca da hiç konuşmazlar. Ertesi sabah, varış¸ istasyonuna gelmeden önce, ihtiyar:

- Şimdi saat 8.30 oldu! der.

Genç, şaşkınlıkla:

- Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki? diye sorar.

Oy ver:
loading
4(38 oy)

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galileo'ya çevresindekilerden biri sormuş:

- Efendim, kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?

Galileo:

- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler de bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Sayfalar