Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Karanlık ve ıssız parkta devriye gezen polis memuru bir ağacın altında park etmiş olan arabayı görür ve sessizce yaklaşır. Ancak bu kez alışmış olduğu manzara ile karşılaşmaz. Gerçi, çoğu zaman olduğu gibi; arabada genç bir kız ve oğlan vardır. Ancak polisin düşündüğü şeyi yapmamaktadırlar. Oğlan ay ışığında gazete okumaya çalışmakta; kız ise örgü örmektedir. Düşündüklerinden dolayı utanan polis memuru, muhabbet olsun diye cama vurur ve bir sohebt konusu açar:

- Gençler, ne güzel bir gece, değil mi? Siz de ne güzel, iki kardeş oturuyorsunuz.

- Evet polis bey... Gerçekten güzel bi gece ama biz kardeş değiliz ki!

Oy ver:
loading
3.5(11 oy)

Bir gece genç kız evine biraz üzgün dönmüştü... Annesine:

- Bir saat önce Kemal bana evlenme teklif etti, dedi.

Annesi:

- Peki neden böyle üzgün duruyorsun o zaman? diye sordu.

- Çünkü ateist olduğunu itiraf etti anne... Cehennemin varlığını bile inkar ediyor!...

Annesi cevap verdi:

- Sen yine de evlen kızım! İkimizin arasında kalsın... Yanıldığını ispatlarız biz ona!...

Oy ver:
loading
2.5(10 oy)

Yakışıklı bir genç ve yaşlı bir Yahudi uzun bir tren yolculuğunda aynı kompartımanı paylaşırlar. İhtiyar biner binmez, genç adam saati sorar, ancak yanıt almaz. Tüm gece süren yolculuk boyunca da hiç konuşmazlar. Ertesi sabah, varış¸ istasyonuna gelmeden önce, ihtiyar:

- Şimdi saat 8.30 oldu! der.

Genç, şaşkınlıkla:

- Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki? diye sorar.

Oy ver:
loading
4(38 oy)

Dişhekimi, dişçi koltuğunda oturan hastasına:

- Bu diş çekimi için sizden iki misli daha ücret almak zorundayım hanımefendi.

- Neden, Doktor bey?

- O kadar yaygara yaptınız ki, bekleme odasındaki hastalarımdan ikisi çığlıklarınızı duyunca hemen kalkıp gittiler.

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Yeni uzman olmuştu. Kasabada muaynehane açtı. Birkaç gün sonra biri geldi, onu doğuma çağırdı. Ertesi gün eve dönen doktoru, karısı merakla karşıladı:

- Nasıl oldu?

- Ah sorma, hiç iyi değil. Bebek ters geliyordu. Forsepsle almak zorunda kaldım. Fakat bir türlü çıkmadı, parçalandı. Bir saat sonra da annesi öldü.

- Vah vah, zavallı baba kimbilir ne kadar perişandır?

- O da öldü.

- Anlayamadım... Nasıl o da öldü?

Oy ver:
loading
3(3 oy)

Sayfalar