Hayvan Fıkraları

Hayvan fıkraları; bazı hayvanların belirgin özelliklerini ön plana çıkararak üretilen fıkralardır. Bazılarında hayvanlar konuşturulur (Fabl).

Yazın karınca gece gündüz, durmaksızın çalışırken; ağustos böceği vur patlasın çal oynasın, şarkılarla, türkülerle, eğlenerek geçirmiş tüm zamanını... Nihayetinde kış gelmiş... Karınca sıcacık evinde, kışın yiyeceğini biriktirmiş olmanın gururuyla evinde keyif sürerken; bir gün aniden kapısı çalınmış. Gelen ağustos böceğiymiş...

- Eee, demiş karınca. Yaz boyunca vur patlasın çal oynasın eğlendin. Oysa ki ben kışı düşünüp çalışıp çabalayıp, alnımın teriyle yiyeceğimi biriktirdim. Şimdi sen benden bir parça yemek isteyeceksin öyle mi?

Oy ver:
loading
4(110 oy)

Aslan ve çakal ormanda otururlarken canları sıkılmış. "Ne yapalım?" diye düşünmüşler. Bakmışlar tavşan geçiyor... Çakal demiş ki:

- Tavşanı dövelim!

Aslan demiş:

- Ne diye döveceğiz?

Çakal:

- Kralım! demiş. Şapkası yok diye dövelim!

Oy ver:
loading
4(154 oy)

Karınca hanım gelinlikle şarkı söyleyerek koşturuyormuş ormanda. Bunu gören karga bey sormuş: "Hayırdır karınca hanım?". Karınca hanım: "Evleniyorum" demiş. Karga bey: "Kiminle?" diye sormuş. Karınca hanım: "Fil beyle" diye yanıtlamış. Akşama düğün yapılmış, takılar takılmış ve karınca hanımla fil bey evlerinin yolunu tutmuşlar. Aradan kısa bir zaman sonra karınca hanımın çığlıkları duyulmaya başlamış, kapı açılmış ve karınca hanım ağlayarak evden çıkmış. Bunu görenler merakla sormuşlar:

- Ne oldu karınca hanım?

Karınca hanım ağlayarak:

Oy ver:
loading
4.5(44 oy)

Uzun süre iş bulamayan bir adam, çalışmak için bir sirke başvurdu. Sirk yöneticileri ona, önce bir konuyu açıkladılar:

- Sirkimizin yıldızı diyebileceğimiz ünlü gorilimiz, dün gece öldü... dediler. Onun gösterisini seyretmek için binlerce kişiye bilet sattık. Gorilimizin öldüğünü açıklarsak, seyircilerin tümünün bilet paralarını geri vermemiz gerekecek...

Bu açıklamadan sonra sirk yöneticileri, iş arayan adama ilginç bir iş önerisinde bulundular:

Oy ver:
loading
2.5(11 oy)

Anne sivrisinek yavrularına hayatı anlatıyordu:

- Bakın yavrularım, dedi. Şu gördüğünüz bir örümcek ağıdır. Şu köşedeki de sinsi, kurnaz, acımasız bir örümcektir. Şimdi pusuda ağına böceklerin takılmasını bekliyor. Eğer ağına takılırsanız sizi yavaş yavaş yer. Çok acımasızdır.

O sırada gök gürültüsü misali bir kükreme duyuldu. Yavru sivrisinekler korku içinde annelerine sarıldılar. Anneleri onları teskin etti:

- Çocuklarım, korkmanıza hiç gerek yok! Bu sesini duyduğunuz aslandır. Çok uysal ve zararsız bir hayvandır!...

Oy ver:
loading
4(67 oy)

Sayfalar