İlginç Hikayeler

İlginç hikayeler; insanda merak uyandırabileceği düşünülen, çeşitli konulardaki hikayeleri içerir.

Terzi dükkanlarıyla dolu caddede terzilerden biri dükkanına şöyle bir tabela asmış: "Dünyanın en iyi terzisi". Bunu gören bir başka terzi de rekabet için tabela yazdırmış: "Evrenin en iyi terzisi". Gerçekte en iyi terzi olan adam da bir tabela asma ihtiyacı duymuş ve tabelaya yazdırmış: "Caddenin en iyi terzisi".

"Caddenin en iyi terzisi" ne kadar dar bir anlam değil mi? Fakat; "Dünyanın en iyi terzisi" ve "Evrenin en iyi terzisi"nin bulunduğu caddenin en iyi terzisi iseniz onlardan bile iyisiniz demektir.

Oy ver:
loading
4(46 oy)

Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat çırpıp duruyormuş. Hava o kadar soğukmuş ki minik kuş dayanamayıp karın üstüne düşüvermiş. Çaresiz, soğuk karın üstünde ölümü beklemeye başlamış...

Bir süre sonra oradan geçen bir inek geçerken kuşun üzerine pislemiş. Kuş öyle sinirlenmiş ki; kanatları donmuş olmasa, kalkıp ineğe saldıracakmış!?. Ancak kuş birden farketmiş ki; üzerini örten pisliğin sıcaklığı ile kanatlarındaki buzun çözülmesine vesile olmuş. Ve yaşama geri dönmüş.

Oy ver:
loading
4(220 oy)

Amerikan Adlî Tıp Derneği'nin 1994 te San Diego'da tertiplenen ödül yemeğinde dernek başkanı Don Harper Mills, aktardığı acayip bir ölüm olayında ki adlî komplikasyonlarla dinleyicilerini şaşkına çevirmişti. Kaderin adaletine dair ince bir nükte taşıyan bu yaşanmış öyküyü okuduğunuzda hayretler içinde kalacaksınız.

Oy ver:
loading
4(62 oy)

Uzakdoğu'da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı, kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda ne vurulacak bir tokmak ne çalınacak bir zil vardı.

Oy ver:
loading
4(133 oy)

Anadolu'dan İstanbul'a para kazanmaya gelen insanlar her zaman olmuştur. Uzun zaman önce bu insanlardan fakir olanlar geçimlerini hamallık yaparak sağlarlarmış. Hamallık yapabilmek için ise kalın bir ipe sahip olmak lazımmış. Bir kalın ipe bile sahip olmayanlar ise hakir görülüp, "ipsiz" diye anılırlarmış.

İşte "ipsiz sapsız" deyimi buradan doğmaktaymış.

Oy ver:
loading
4(123 oy)

Sayfalar