Kısa Fıkralar

Adam karısını o kadar çok seviyor ki, her akşam yatarken onun için şöyle dua ediyor:

- Allah'ım; onun başı ağırmasın, benimki ağırsın! Onun bir yeri kırılmasın, benimki kırılsın! O üzülmesin, ben üzüleyim! Onu dul bırakma, beni dul bırak!

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Bir gün çocuk annesine sormuş:

- Anneciğim senin saçların neden beyazlıyor?

Anne:

- Yavrucuğum, sen beni her üzdüğünde saçımdan bir tel beyazlıyor!

Çocuk annesinin duyacağı tonda kendi kendine söylenmiş:

- Demek anneannemin saçları da bu yüzden bembeyaz!...

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Kızcağız acı içinde dişçi koltuğuna oturmuş:

- Keşke... demiş. Bu diş ağrısını çekeğime hamile kalsaydım!

Dişçi de demiş:

- Kararınızı verin! Koltuğu ona göre ayaralayacağım!...

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Galeri sahibi ressamı arayıp:

- Bir iyi bir de kötü haberim var, demiş. İyi haber, adamın biri geldi. "Bir ressamın ölümü halinde resimlerinin değeri artar mı?" diye sordu. Ben de "Evet" deyince senin bütün resimlerini satın aldı.

- Harika, demiş ressam. Peki kötü haber ne?...

- Şey... demiş galeri sahibi. Bu adam senin doktorunmuş!...

Oy ver:
loading
5(1 oy)

Sayfalar