Kısa Fıkralar

Salomon tatile çıkmış, ortağını arıyor:

- İşler nasıl? Herşey gayet iyi, ancak sana kötü haberlerim var.

- Ne oldu?

- Soyulduk!..

- Saçmalama Mison, aldıklarını yerine koy!!!

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:

- Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu.

Hoca istifini bozmadan

- Bana ne? demiş.

Arkadaşı:

- Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş.

Hoca yine istifini bozmadan:

- O zaman sana ne? demiş.

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip:

- Hocam... der; sen bizim takımın durumunu bilmezsin... Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?

- Ne yaparlar?

- Seni parça parça ederler...

Hakem cevap verdi:

- Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...

- Neden?

- Öteki takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Küçük kız, o gün başından geçen olayı annesine anlatıyordu:

- Anneciğim, bugün okuldan dönerken otobüs birden bire fren yapınca bir kız yere yuvarlandı. Otobüste bulunan bütün arkadaşlar güldü ama ben gülmedim...

- Aferin kızım, çok iyi etmişsin! Düşen çocuğu tanıyor muydun?

- Bendim anne!...

Oy ver:
loading
4(21 oy)

Sayfalar