Kısa Fıkralar

Karı koca, evliliklerinin 40. yıldönümünde sert bir ağız dalaşına girerler. Adam der ki:

- Sen öldüğünde, mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim karım yatıyor. Her zamanki gibi soğuk!"

"Yaa!..." demiş kadın:

- Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti!..."

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Polisler bir adamı motorsiklet ile çırıl çıplak dolasırken yakalamış ve karakola getirmiş. Komiser adama sormuş:

- Ne iş yaparsın?

Adam "İşsizim" demiş. Komiser demiş ki:

- Kaç çocuğun var?

Adam "16 tane" demiş. Komiser, polislere:

- Oğlum salıverin bu adamı, demiş... Baksanıza üzerinde iş kıyafeti var!...

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış:

- Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.

- Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?

- İyi ya azrail gelince belki beğenip, benim yerime seni götürür!...

Oy ver:
loading
4(36 oy)

Bir gün, Nasreddin Hoca Konya'ya gitmiş. Camide vaaz verirken:

- Ey müslümanlar! demiş. Sizin kentinizin havasıyla bizim Akşehir'in havası birdir.

Vaazı dinleyenlerden biri:

- Nereden biliyorsun Hoca'm? diye sormuş.

Nasrettin hoca:

- Akşehir'de ne kadar yıldız varsa, Konya'da da o kadar var! yanıtını vermiş.

Oy ver:
loading
4.5(13 oy)

Erkek: - Benimle evlenmeyi kabul edecek misin?

Kadın: - Tabii ki, kesinlikle evet.

Uzun bir sessizlikten sonra...

Kadın: - Neden konuşmuyorsun?

Adam: - Sanırım yeterinden fazla bile konuştum!...

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Sayfalar