Kısa Fıkralar

Dursun posta memuru olan arkadaşı Temel'e sormuş:

- Ula Temel on yildur posta memurisun. On yildur her cün onlarca mektup damgalayisun. Ne sıkıcı işin var ula. Sen hiç bıkmayi misun?

Temel:

- Niçin pıkayum da? Her cün tarih teğişiyor!...

Oy ver:
loading
4.5(13 oy)

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:

- Yukarıdaki ne yapıyor?

- Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte... Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor!

- Peki ya sen burada ne yapıyorsun?

- Ben de düşen armutları topluyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün kamlumbağanın biri boğaya sormuş:

- Boğalar niçin kırmızı renge kızarlar?

Boğa cevap vermiş:

- Aslında kırmızı renge kızmayız. Kırmızı renge kızanlar ineklerdir!

- O zaman neden kırmızı rengi gösterdiklerinde üzerine hışımla gidiyorsunuz?

Boğa cevap vermiş:

- E bizi inek yerine koyuyorlar!!!

Oy ver:
loading
4.5(16 oy)

Komiseri, Polis Temel'i azarlıyormuş:

- Ula Temel, senden polis olmaz. Nasıl kaçırdın elindeki azılı hırsızı!

Temel:

- Sormayin komiserim. Pir anluk dalginluğumdan yararlanup, üstünde; "Girmek Yasaktır" tabelasi bulunan pi yere cirdi. Ben de arkasundan cidemedum!...

Oy ver:
loading
4.5(21 oy)

Sayfalar