Kısa Fıkralar

Eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine:

- Okula hokkabaz geldi. Burnumdan üç tane demir ellibinlik çıkardı, dedi.

- Ama hokkabaz göz aldatır! Burun kanatmaz ki!

- Zaten burnumu hokkabaz kanatmadı ki! Başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım kanattı...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Hocaya rüyasında dokuz akçe verirler. Hoca da dokuz yerine on akçe olsun diye kavga eder. Bu arada uyanır. Bakar ki eli bom boş... Hemen uyumak için gözlerini kapar, elini uzatır:

- Getirin, on değil dokuz akçe olsun!

Oy ver:
loading
4(25 oy)

Temel bir gün üstü başı yırtık şekilde kahvehaneye girmiş. Bir masaya oturmuş. Hemen Dursun gelmiş yanına sormuş:

- Ula uşağum ne oldi? Haçan ne pu hal?

Temel:

- Sorma Tursin penum kaynanayi cömdük te!

Oy ver:
loading
4(39 oy)

Bir gün Nasrettin Hoca gömleğini yıkayıp asmış. Birden bir rüzgar esmiş ve Nasrettin Hoca'nın gömleğini alıp kayaya fırlatmış. Nasrettin Hoca karısına seslenmiş:

- Hanım... Hanım!

Karısı gelmiş: "Ne oldu bey?" diyerek. Hoca:

- Büyük bir tehlike atlattık!

- Alt tarafı gömlek kayaya çarpmış ne olacak bey?

- Öyle deme karıcım ya içinde ben olsaydım!...

Oy ver:
loading
4(494 oy)

Kimin askeri daha cesur yarışması varmış. Karacının komutanı; "Oğlum şu tankın altına atla!" demiş. Asker atlamış ölmüş. Havacının komutanı; "Oğlum şu uçaktan betona paraşütsüz atla!" demiş. Asker ölmüş. Denizcinin komutanı; "Oğlum şu geminin altına atla!" demiş. Asker: "Nah atlarım" demiş. Denizci komutanı dönüp; "Bakın, benim askerim daha cesur, komutanına nah çekiyor!"

Oy ver:
loading
4(82 oy)

Sayfalar