Kısa Fıkralar

Temel ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Karısı fadimeye sormuş:

- Fadime, ben ölünce yeniden evlenecek misin?

Fadime de Temel üzülmesin diye: "Evet!" demiş. Bunun üzerine Temel:

- Onu benim kadar sevecek misin?

Fadime'nin gözleri dolmuş:

- Evet, demiş.

- Ona da kocacığım diyecek misin?

- Evet!

- Ona da güzel yemekler yapacak mısın?

- Evet!

- Ona sarımsaklı yoğurtlu mantı da yapacak mısın?

- Hayır! O sevmez!...

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Şoför çarptığı yayayı teselli eder:

- Şansınız varmış, size çarptığım yer tam doktorun karşısı.

Yerdeki inleyerek cevaplar:

- İşte o doktor benim.

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Temel ile Dursun, Karadeniz sahilinde oturuyorlarmış.

Temel, Dursun'a demiş ki:

- Gel beraber Amerika'ya yüzelim...

İki kafadar Karadeniz den başlamışlar yüzmeye, Marmara, Ege, Akdeniz... Derken okyanusları da aşıp Amerika ya yaklaşmışlar. Hatta özgürlük anıtını görmüşler.

Tam bu sırada bizim Temel, Dursun'a seslenmiş:

- Dursun ben kesildum geri döneyrum...

Oy ver:
loading
3.5(19 oy)

Bir gün Bismark, harpte yararlilik gösteren bir askere madalya takarken:

- Asker, 100 altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?

Asker:

- Madalyanın kıymeti nedir, der.

Bismark:

- Maddi değeri aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.

Asker:

- Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim!

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Ögretmen ögrencilere sordu:

- Burada bir hayvan iskeleti var. Söyleyin bakalım; bu hangi hayvanın iskeletidir?

Turgut cevap verir:

- Ölmüş bir hayvanın iskeletidir, öğretmenim!

Oy ver:
loading
3.5(5 oy)

Sayfalar