Temel tren ile yolculuk yapacakmış. Gideceği yer de çok uzun yol, konuşmadan çekilmez! Kendisiyle aynı kompartımandaki zenciyle sohbete başlamış:
- Siz zenci misiniz?
- Evet, nereden anladınız?
- Şivenizden!
Galata’da bir balıkçı bağırıyor: “Canlı balık… Canlı balık...” Ermeni bir teyze yaklaşıyor ve Ermeni aksanıyla soruyor:
- Evladım balıklar tazedir?
- Canlı balık, canlı balık!!!
- Canlı diyoruz be teyzem!!!
- A evladım! Ben de canlıyım fakat tazeyimdir?
Bir gün Temel'in kızı evlenmiş. Birkaç hafta sonra evlendiği adam kızı dövmüş. Kız da ağlayarak Temel'in yanına gitmiş, durumu anlatmış. Temel bunu dinledikten sonra kızı bir de kendisi dövmüş. Temel'e sormuşlar:
- Kızını niye dövdün?
Temel de demiş:
- Kızımı dövenin ben de karısını döverim!...
Delinin biri bir gün eline kağıt kalem almış, bir şeyler yazıyormuş. Yoldan geçen bir adam sormuş:
- Hayrola, mektup mu yazıyorsun? demiş.
Deli de:
- Evet cevabını vermiş.
Adam sormuş:
- Kime yazıyorsun?
Deli demiş ki:
- Kendime yazıyorum!
Adam da gülerek sormuş:
- Peki oku bakalım ne yazdın kendine?
Deli de demiş ki:
- Nasıl okuyayım, postacı daha getirmedi ki!
Bir adam jeeple nehri geçmek ister ve nehrin kenarında uzanan Temel'e sorar:
-Nehir jeeple geçilebilir mi, derin midir su?
Temel:
- Jeeple geçilir fazla derin değil! der.
Adam nehri geçmeye çalışırken jeep camlarına kadar suya batar. Adam sinirlenerek Temel'e çıkışır:
- Hani nehir derin değildi?
- Ben de şok olmuş durumdayım dostum! Demin suda bir ördek vardı, su beline geliyordu!...