Kısa Fıkralar

Kadın: - Evlendiğimiz zaman, senin bütün üzüntülerini ve sorunlarını paylaşmak istiyorum…

Adam: - Çok tatlısın hayatım... Ama çok şükür, benim hiçbir üzüntüm ya da sorunum yok....

Kadın: - Ama daha evlenmedik ki!...

Oy ver:
loading
3.5(18 oy)

Öğretmen, öğrencisine sordu:

- Su kaç derecede kaynar?

- Doksan derecede...

Bu söz üzerine arka sıralardan Ali, ayağa kalkarak bağırdı.

- Doğru değil öğretmenim, doksan derecede kaynayan dik açıdır...

Oy ver:
loading
4(21 oy)

Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:

- Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor...

Hoca yutar mı:

- Kusura bakmasın evlat, demiş. Kusur ilamda değil çömlekteydi!...

Oy ver:
loading
3.5(22 oy)

Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:

- Yetiş efendi sabunu kuş kaptı! dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.

- Telaşlanma karıcığım! der. Baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin!...

Oy ver:
loading
4.5(20 oy)

Nasreddin Hoca'ya dert yanıyorlar:

- Yahu Hoca senin karı çok geziyor.

Hoca:

- Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.

Oy ver:
loading
4.5(15 oy)

Sayfalar