Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:
- Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor...
Hoca yutar mı:
- Kusura bakmasın evlat, demiş. Kusur ilamda değil çömlekteydi!...
Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:
- Yetiş efendi sabunu kuş kaptı! dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.
- Telaşlanma karıcığım! der. Baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin!...