Kısa Fıkralar

Kimi insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup durur. Nasreddin Hoca böylelerine ders vermek istemiş bir gün. Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş. Başlamış kaşık, kaşık dökmeye:

- Ne yapıyorsun Hoca? demişler.

- Göle yoğurt çalıyorum! demiş, kıs kıs gülerek.

- Olur mu? demişler. Göl yoğurt tutar mı hiç?

Hoca cevabı yapıştırmış tabii:

- Ya tutarsa?...

Oy ver:
loading
4.5(21 oy)

Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış:

- Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır! demiş.

Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:

- Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor! demiş.

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Nasrettin Hoca evinin önüne oturmuş çocukları izlerken komşusu gelmiş.

- Hocam! demiş. Başım çok ağrıyor, acaba sende hap var mı?

- Hapa ne gerek var? demiş Hoca. Benim de geçenlerde dişim ağrıyordu çektirdim! Sen de başını çektirsene!

Oy ver:
loading
4.5(24 oy)

Sarışın bir hatun eski okulunu ziyaret etmiş. Spor salonunun duvarlarında eskiden oyuncusu olduğu basketbol takımının fotoğrafları varmış. Fotoğrafları incelerken fotoğrafların altındaki yazıları görmüş; "77-78, 78-79, 79-80". Merak edip sormuş:

- Yaa... Niye hep bir puan farkla kaybetmişler?

Oy ver:
loading
3(22 oy)

Öğretmen matematik dersinde:

- Çocuklar, dedi. Sayılar asla yalan söylemez. Örneğin; bir adam bir tarlayı, on iki günde sürerse, on iki adam bir günde sürebilir. Buna benzer bir örnek de siz bulun bakalım!

Öğrencilerden biri kıs kıs gülerek parmağını kaldırdı:

- Örneğin; bir vapur Atlantik Okyanusu'nu altı günde geçiyorsa, altı vapur bir günde, yüz kırk dört vapur bir saatte geçer!...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Sayfalar