Kısa Fıkralar

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Eve gelince Fadime sormuş:

- Bu nedir? Soyulmuş tavşanı nasıl avladın?

Temel açıklamış:

- Sevişirken yakaladım!... Giyinmeye firsatı olmadı!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar:

- Söyleyin bakalım, kuzeyimizde karadeniz, güneyimizde akdeniz, batımızda ege denizi varsa; ben kaç yaşındayım?

Arka sıralardan bir parmak kalkar:

- Kırkdört öğretmenim!

Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır:

- Doğru! Ama nasıl bildin?...

- Gayet kolay öğretmenim! Benim yarı manyak bir ağabeyim var. Tam yirmi iki yaşında. Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Yavru kutup ayısı annesine sorar:

- Anne sen kutup ayısı mısın?

- Evet yavrum!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet yavrum!

Sonra babasının yanına gider...

- Baba sen kutup ayısı mısın?

- Evet yavrum!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet yavrum!

Buradan da ablasının yanına...

- Abla sen kutup ayısı mısın?

- Evet canım!

- Peki ben kutup ayısı mıyım?

- Evet canım!

- Eee... Ben niye üşüyorum anasını satayım!!!

Oy ver:
loading
4(11 oy)

Bir gece vakti; Temel işlettiği hanın kapısını bir İspanyol asilzadesi çalmış. Temel içeriden yarı uykulu seslenmiş:

- Buyurun.

Asilzade:

- Odanız var mı?

Temel:

- Birkaç kişilik yerim var. Siz kimsunuz?

- Huan Jose Santana Marquez Hoze de Santa Cruz.

- Haçan pu kadar uşağu alacak yerim yok!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Bir gün küçük çocuğun birisi parkta bir bankın üzerinde oturmuş şekerlerini yiyormuş yaşlı adamın birisi gelmiş çocuğun yanına oturmuş:

- Bak evladım bu kadar şeker yersen bütün dişlerin dökülür, demiş.

Çocuk:

- Bak amca benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı, demiş.

- Yaa... Deden de mi çok şeker yiyordu?

- Hayır amca! Her şeye burnunu sokmuyordu!...

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Sayfalar