Kısa Fıkralar

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra:

- Üstad şiirlerimi nasıl buldunuz? diye sormuş...

Victor Hugo:

- Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve buna muvaffak olmuşsunuz... Bravo doğrusu!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Küçük Temel'e, öğretmeni sormuş:

- Kompozisyonun iyi ama Cemal'inkiyle kelimesi kelimesine aynı. Ne dersin bu işe?

- Cemal'inki de iyi derim!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Hasta dahiliye uzmanına gider. Doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek:

- Nefes al... Bırak... Nefes al... Bırak... Diyerek muayeneyi tamamlar.

Hasta parayı çıkarır doktora uzatır:

- Kokla... Bırak... Kokla... Bırak...

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Öğretmen Ali'yi tahtaya kaldırmış. "At koştu... Suya düştü... Boğuldu!" cümlesini ingilizceye çevirmesini istemiş. Ali de çevirmiş:

- Dettah, dıgıdık dıgıdık dıgıdık... Cumburlop... Gulu gulu gulu!...

Oy ver:
loading
4(30 oy)

Çelimsiz bir adam kamyoncu barına girer ve dışarıda bağlı olan dobermanın kime ait olduğunu sorar. Ayı gibi bir herif ayağa kalkarak:

- Benim köpeğim, bir sorun mu var? der.

Çelimsiz adam biraz ürkerek cevap verir:

- Yok... Yok bir sorun ama galiba az önce köpeğim sizinkini öldürdü!

Bunu duyan adam ayağa fırlar ve:

- Neee? Ne cins köpeğin var senin? diye sorar.

- Kaniş!?.

- Bir kaniş mi koca dobermanı öldürdü?!

- Galiba benim köpeği yerken boğulmuş!...

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Sayfalar