Kısa Fıkralar

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün Temel'in kızı evlenmiş. Birkaç hafta sonra evlendiği adam kızı dövmüş. Kız da ağlayarak Temel'in yanına gitmiş, durumu anlatmış. Temel bunu dinledikten sonra kızı bir de kendisi dövmüş. Temel'e sormuşlar:

- Kızını niye dövdün?

Temel de demiş:

- Kızımı dövenin ben de karısını döverim!...

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Doktorun biri hastasının yanına gelir ve konuşmaya başlar:

- Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce kötü haberi söyleyeyim isterseniz... Maalesef yanlış bacağınızı kesmisiz! Çok üzgünüz... Ama iyi habere sevineceksiniz! Öteki bacağınız iyileşiyor!...

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Bir gün bir baba, bir de oğul yamyam ormana insan avlamaya gitmişler. Ormanda kadın yakalamışlar. Çocuk hemen babasına sormuş:

- Baba burada pişirelim mi?

Babası da:

- Dur oğlum, demiş. Ne yapıyorsun? Bunu eve götürelim anneni yeriz!...

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Hocanın canı meyve ister dalar birinin bahçesine... Ağaca çıkar ne bulursa atıştırır. Bahçenin sahibi gelir:

- Ne yapıyorsun benim ağacımda? diye sorar.

Hoca:

- Ben bülbülüm! der.

Adam:

- Hadi, öt de görelim!

Hoca ağzını büzerek bir takım sesler çıkarır. Adam kahkaha atar:

- Hiç böyle bülbül olur mu?

Hoca:

- Bülbülün acemisi böyle öter!!!

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Sayfalar