Kısa Fıkralar

Küçük İzhak koşarak sinagoga gelmiş fakat tam girecekken kapıda haham İzhak'ı çevirmiş:

- Giriş 10 şekel!

- Yanımda hiç param yok sayın haham.

- O zaman giremezsin!

- Ama ben sadece ağabeyimin içeride olup olmadığına bakacağım!

- İyi peki gir o zaman... Ama sakın dua etme!

Oy ver:
loading
4(4 oy)

- Eve geldiğimde kocamı yatağımızda hizmetçiyle yakalamayım mı?...

- Eee... Ne yaptın?

- Evden çıkarken yatak odasını kitleyip anahtarı yanıma almaya başladım...

- İşe yaradı mı bari?

- Hem de nasıl... O günden sonra artık divanı kullanmaya başladılar!...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı:

- Nehirler nereye dökülür.

- Denize, tabii.

- Hepsi mi?

- Evet.

- Öyleyse deniz neden taşmıyor?

- Tabii taşmaz. Denizin dibi sünger dolu. Suyu onlar çekiyor.

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Mahkeme salonu tam bir curcuna yerine dönmek üzereydi ki hakim gürledi:

- Tek kelime daha eden olursa evine yollarım!

Tutuklu sanık ayağa kalkıp alkışlamaya ve tezahürata başladı:

- Hakim baba çok yaşa!... Hakim baba çok yaşa!...

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Nasrettin Hoca evinin önüne oturmuş çocukları izlerken komşusu gelmiş.

- Hocam! demiş. Başım çok ağrıyor, acaba sende hap var mı?

- Hapa ne gerek var? demiş Hoca. Benim de geçenlerde dişim ağrıyordu çektirdim! Sen de başını çektirsene!

Oy ver:
loading
4.5(24 oy)

Sayfalar