Kısa Fıkralar

Temel, oğlu Hasan'ı ödüllendirmek için; "Gel oğlum seni sinemaya götüreyim" demiş. Hasan, tutmuş babasının elini, beraber sinamaya gitmişler. Temel, filmde sıkılacağını düşünüp; Hasan'a bir bilet almış. "Git oğlum sen, filmi izle" demiş. Hasan içeri girmiş hemen ardından ağlayarak geri çıkmış. Temel "Oğlum ne oldu?" diye sormuş. Hasan:

- Kapıda bekleyen bir amca biletimi yırttı!...

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Şoför çarptığı yayayı teselli eder:

- Şansınız varmış, size çarptığım yer tam doktorun karşısı.

Yerdeki inleyerek cevaplar:

- İşte o doktor benim.

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Öğretmen Acar'a sordu:

- Kamburu olan hayvana ne nedir?

- Deve öğretmenim.

- Aferin!... İki kamburu olan hayvana ne denir?

- Hacin devesi öğretmenim.

- Peki... Üç kamburu olan hayvana ne denir?

- Kamburu olan hacin devesi, öğretmenim!...

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Sarhoş sürücü arkadaşına döndü:

- Sanırım bir kasabaya yaklaşıyoruz.

- Nerden çıkardın şimdi bunu?

- Daha çok adam ezmeye başladık da!...

Oy ver:
loading
3.5(26 oy)

Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış:

- Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır! demiş.

Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:

- Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor! demiş.

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Sayfalar