Kısa Fıkralar

İki eski boksör bir gün eski günlerden konuşuyorlarmış. Ve tabi hangisinin daha iyi olduğunu birbirine ispatlayacaklarmış. Biri diğerine:

- Ben adama bir sağ vurdum ki herif ringin 3-4 metre uzağına fırladı, demiş.

Diğeri:

- O da bir şey mi? Ben adama öyle bir vurdum ki; ikinci raunda bilet almak zorunda kaldı!...

Küçük kız, ev hayvanları satan dükkana girip sormuş:

- Afedeysiniz. Sizde minik tavşanlay bulunuy mu?

Dükkan sahibinin kalbi sıcacık akmış bu tatlılığa... Diz çökmüş, kızın yanağını okşarken, onun diliyle sormuş:

- Söyle bakalım... Minik beyaz tavşanlay mı isteysin, yoksa biyaz iyice siyah tavşanlay mı?...

"Fayk etmez!" demiş, küçük tatlı kız. "Pitonumun umuyunda olmaz, tavşanın yengi!..."

İki balık, büyük bir akvaryumun ortasında karşılaşmışlar. Biri diğerine:

- Yahu... Ben seni bir yerden tanıyor muyum?

Diğeri de:

- İmkansız!... Akvaryum çok büyük... Sahi ben ne diyordum?!...

Çocugun biri yaptığı resimlerin hepsini yeşile boyuyormuş. Annesi telaşlanıp bir doktora götürmüş. Doktor sormuş:

- Neden bütün resimlerini yeşile boyuyorsun?

Çocuk cevap vermiş:

- Başka boyam kalmadı!...

Adam çilingir sofrasında karısına sorar:

- Ya ayaklı limon olur mu?

Kadın kendi halinde bir ev hanımıdır.

- Yok olurmuymuş hiç ayaklı limon! der.

Adamın canı sıkılır.

- Hadi ya... Yine kanaryayı sıktık salataya!...