Kısa Fıkralar

Hasta, doktora derdini anlattı:

- Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım hiç çalışmak istemiyor.

- Şikayetiniz bunlar mı?

- Evet.

- Bunun adı, tembellik.

- Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Hastanenin çocuk hastalıkları servisine yeni tayin olan genç hemşireye, servis
şefi olan doktor sordu:

- Çocuk sever misiniz?

Hemşire yavaş sesle:

- Severim doktor bey. Ama biz yine de önlem alsak daha iyi olur!...

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Bir milletvekili seçildiği yöreyi gezerken değirmen taşını döndüren bir eşek görmüş. Bu eşeğin boynunda bir çan varmış. Milletvekili eşeğin sahibine çanı neden bağladıklarını sormuş. Eşeğin sahibi:

- Eşeğin durakladığını anlamak için, demiş.

Milletvekili:

-Ya durur da başını sağa sola sallarsa?

Eşeğin sahibi:

- Efendim burda sizin kadar akıllı eşek ne arar?...

Oy ver:
loading
5(6 oy)

İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:

- Maça gitmiyor musun?

- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...

Diğeri:

- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Bana da tıpkı senin gibi karım izin vermiyor!...

Oy ver:
loading
3(7 oy)

Sayfalar