Kısa Fıkralar

Temel tren ile yolculuk yapacakmış. Gideceği yer de çok uzun yol, konuşmadan çekilmez! Kendisiyle aynı kompartımandaki zenciyle sohbete başlamış:

- Siz zenci misiniz?

- Evet, nereden anladınız?

- Şivenizden!

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Hocaya rüyasında dokuz akçe verirler. Hoca da dokuz yerine on akçe olsun diye kavga eder. Bu arada uyanır. Bakar ki eli bom boş... Hemen uyumak için gözlerini kapar, elini uzatır:

- Getirin, on değil dokuz akçe olsun!

Oy ver:
loading
4(25 oy)

Bir konfeksiyon atölyesi 15-16 yaşlarında yetiştirilmek üzere, eleman arıyordu... Selim Bey de kızının böyle bir işe başlamasını istiyordu. Kızını konfeksiyon atölyesine götürdü. Patronla görüşmek istediğini söyledi. Selim Bey’in kızı çok güzel ve etine dolgundu... Selim Bey, atölyenin patronuna:

- Kızımın burada çalışmasını istiyorum! Eti benim kemiği senin, dedi.

Patron:

- Tamam olur, dedi. Ancak, bir şartla... Eti benim, kemiği senin olacak!...

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Okulda dayak yiyen bir çocuk babasına öğretmenini şikayet eder. Babası:

- Oğlum! Dayak Cennetten çıkmıştır!

Deyince... Zeki çocuk şu karşılığı verir:

- Babacığım iyi bir şey olsaydı, cennetten çıkarılır mıydı?

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Temel İtalya'ya gitmiş ve geri döndüğüde Dursun sormuş:

- Ula uşağum, sen yakından gördün, gerçekten çizmeye benzeyi mi?!.

Oy ver:
loading
3(2 oy)

Sayfalar