Kısa Fıkralar

Karadenizliler Ruslara savaş ilan etmişler. Rusya ile Karadeniz arasında çok çetin bir savaş patlak vermiş. Hiç bitmeyecekmiş gibi karşılıklı patlayan silahlar... Yalnız karadenizliler en büyük kaybı el bombalarından vermişler. Karadenizliler el bombalarını bellerinden çıkarıp Rus mevzisine atıyorlarmış, Ruslar da el bombalarının pimini çektikten sonra geri atıyorlarmış!...

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Sarışın bir hatun eski okulunu ziyaret etmiş. Spor salonunun duvarlarında eskiden oyuncusu olduğu basketbol takımının fotoğrafları varmış. Fotoğrafları incelerken fotoğrafların altındaki yazıları görmüş; "77-78, 78-79, 79-80". Merak edip sormuş:

- Yaa... Niye hep bir puan farkla kaybetmişler?

Oy ver:
loading
3(22 oy)

Hocanın birine sormuşlar:

- Hocam İngilizce konuşmak günah mıdır?

Hoca da cevap vermiş:

- Herılt yani!...

Oy ver:
loading
3(11 oy)

Adamın biri akıl hastahanesinin yanından geçerken; garip sesler duymuş. Seslere kulak verince delilerin: "On üç... On üç..." diye bağırdıklarını farketmiş. Adam kafasını uzatmış, bakmış. Deliler, adamı kafasından tuttukları gibi içeriye çekmişler. Bağırmaya devam etmişler, fakat slogan değişmiş: "On dört... On dört..."

Oy ver:
loading
3(5 oy)

Sayfalar