Kısa Fıkralar

Nasreddin Hoca'nın bir gün karısı ölmüş. Hoca bir ay sonra, dul bir kadınla evlenmiş. Evlendiği kadın, Hoca'ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş. Yine bir gün yatakta kocasını anlatırken... Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş. Kadın sormuş:

- Aman Hoca niye attın beni?

Hoca'nın cevabı zaten hazır:

- Eee... Yatakta sen yatıyordun, ben yatıyordum, bir de eski kocan üçümüz sığamadık. Sen de düştün!...

Oy ver:
loading
4(9 oy)

Abdülhak Hamit’in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamit’e döner ve:

- Efendim, gönül kocamaz! der.

Abdülhak Hamit cevap verir:

- Kocamaz efendim ama kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez!

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Muttalip Bey'in doktorlara tam bir güveni vardır. Bir rahatsızlık için gittiği muayeneden sonra; doktor, ameliyatın zorunlu olduğunu söyler. O da hemen kabul eder. Ancak yine de tereddütleri vardır:

- Doktor bey şunu sormak istiyorum; ya ameliyat başarılı olmazsa?

Doktor avutur:

- Böyle düşünmenize hiç gerek yok! Emin olun farkı anlamazsınız!!!

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Bir gün çocuk annesine sormuş:

- Anneciğim senin saçların neden beyazlıyor?

Anne:

- Yavrucuğum, sen beni her üzdüğünde saçımdan bir tel beyazlıyor!

Çocuk annesinin duyacağı tonda kendi kendine söylenmiş:

- Demek anneannemin saçları da bu yüzden bembeyaz!...

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Sayfalar