Kısa Fıkralar

Bir gün Temel, Mike Tyson ile ünvan maçına çıkmış. Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş. Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulağına:

- Sakın dokuzdan önce kalkma.

Temel hafifden gözlerini aralayarak menejerine:

- Saat kaç?

Oy ver:
loading
3(1 oy)

Galeri sahibi ressamı arayıp:

- Bir iyi bir de kötü haberim var, demiş. İyi haber, adamın biri geldi. "Bir ressamın ölümü halinde resimlerinin değeri artar mı?" diye sordu. Ben de "Evet" deyince senin bütün resimlerini satın aldı.

- Harika, demiş ressam. Peki kötü haber ne?...

- Şey... demiş galeri sahibi. Bu adam senin doktorunmuş!...

Oy ver:
loading
5(1 oy)

İki deli konuşuyormuş:

- Saat kaç?

- Beş var!

- Kaça beş var?

- Bilmiyorum, akrebini kaybettim!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Doktorun karşısına, iki küçük çocuk gelmiş. Birisi:

- Bir bilye yuttum! Onu çıkarmanızı istiyorum!

Doktor öteki çocuğa sormuş:

- Ya sen ne istiyorsun?

- Onun yuttuğu bilye benim de, bilyemi istiyorum!...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Bir gün çocuk annesine sormuş:

- Anneciğim senin saçların neden beyazlıyor?

Anne:

- Yavrucuğum, sen beni her üzdüğünde saçımdan bir tel beyazlıyor!

Çocuk annesinin duyacağı tonda kendi kendine söylenmiş:

- Demek anneannemin saçları da bu yüzden bembeyaz!...

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Sayfalar